Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TASVİB : Ottoman Turkish

Münasib görmek. Uygun ve doğru bulmak. * Aşağı indirmek

TASVİB : Ottoman Turkish

uygun görme

TASVİBEN : Ottoman Turkish

Doğru bularak, tasvib ederek, münâsib görerek

TASVİBKERDE : Ottoman Turkish

f. Doğru bulunmuş, tasvib edilmiş, münasib görülmüş

TASVİBÂT : Ottoman Turkish

(Tasvib. C.) Tasvib edilip uygun görülen şeyler

TASVİG : Ottoman Turkish

(C.: Tasvigat) (Siga. dan) Kalıp şekline koymak. Eritip kalıba dökme. * Batırmak. * Kuyumculuk yapmak

TASVİR : Ottoman Turkish

Hiss ve mahsusata münhasır olan ifâde. * Bir şeyi söz veya yazı ile anlatmak. Resim yapmak. * Bir şeye şekil ve suret vermek. Resim. * Edb: Görebildiğimiz ve hissedebildiğimiz şeyleri bize gösterebilecek veya hariçte vücudu olmayan fakat hissedilen şeyleri duyurabilecek meleke

TASVİR : Ottoman Turkish

esmini yapma, resim, zihinde canlandırma

TASVİRAT : Ottoman Turkish

(Tasvir. C.) Tasvirler

TASVİRÂT : Ottoman Turkish

tasvirler

TASVİRÎ : Ottoman Turkish

Tasvire dair, tasvirle ilgili

TASVİT : Ottoman Turkish

(Savt. dan) Seslendirme, seslenme, ses çıkarma

TASY : Ottoman Turkish

Sütü ve suyu çok içmekten dolayı vücudun ağırlaşması. * Süst olmak, zayıflamak

TASYİR : Ottoman Turkish

Bir surete koyma. Bir şekle vardırma

TAT'İR : Ottoman Turkish

Sütü yoğurt yapmak

TATA'TU' : Ottoman Turkish

Başını aşağı eğmek

TATABUK : Ottoman Turkish

Muvafık ve müttefik olmak. Uygun olmak

TATAHHUR : Ottoman Turkish

Temizlenmek. Pâklanmak. * Günah işlemekten teberri ve imtina eylemek

TATAL : Ottoman Turkish

Görmek için yüksek bir yere çıkmak

TATALLU' : Ottoman Turkish

Nazar etmek, bakmak. * Beklemek, gözlemek, muntazır olmak

TATALLUK : Ottoman Turkish

Açılmak

TATALLÜB : Ottoman Turkish

Bir defa daha istemek

TATALU' : Ottoman Turkish

Birbirine bakmak. Gözlemek

TATAMÜN : Ottoman Turkish

Aşağı düşmek. * Meyelân etmek, eğilmek

TATAR : Ottoman Turkish

ir Müslüman Türk kabilesi