Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TATVİŞ : Ottoman Turkish

Burma, iğdiş etme

TATYİB : Ottoman Turkish

İyi davranma. İyi muâmele etme. Hoş etme. Gönlünü hoş etme

TATYİB : Ottoman Turkish

hoş etme

TATYİB-İ HÂTIR : Ottoman Turkish

Gönlünü hoş etme, gönlünü alma

TATYİBAT : Ottoman Turkish

(Tatyib. C.) İyi muâmeleler, gönlü hoş etmeler

TATYİR : Ottoman Turkish

"Kötü görme. "" Bu, filanın şerrinden oluyor"" deme."

TAUN : Ottoman Turkish

Vebâ denen dehşetli bir bulaşıcı hastalık. Bu hastalıkta lenf bezlerinde hâsıl olan yumruların herbiri

TAUS-U YEMENÎ : Ottoman Turkish

Yemen'li Tâus Ebî Abdurrahman. (Kırk defa hacceden ve kırk sene yatsı abdesti ile sabah namazını kılan ve Sahabelerle görüşen ve Tâbiînin azîm imamlarından olan zât. (R.A.)

TAV' : Ottoman Turkish

İsteyerek uymak. Bir şeyi istekle yapmak. Muti' olmak. * Mer'anın genişliğinden dolayı davarın her tarafta otlamasının mümkün olması

TAV'AN : Ottoman Turkish

İsteyerek. Zorlanmadan. Kendi isteğiyle

TAV'AN EV KERHEN : Ottoman Turkish

İster istemez. İsteyerek olsun yahut istemiyerek olsun

TAV'İD : Ottoman Turkish

Korkutmak

TAV'İR : Ottoman Turkish

İri ve kaba yapmak

TAV'İZ : Ottoman Turkish

Korkutmak. * Söz vermek, va'detmek

TAV'Î : Ottoman Turkish

Kendiliğinden. İçinden

TAVA : Ottoman Turkish

Darı

TAVA'UR : Ottoman Turkish

Güçlük, zorluk

TAVA'VU' : Ottoman Turkish

Tilki, çakal, kurt ve köpeğin ürümeleri

TAVADDU' : Ottoman Turkish

Abdest almak

TAVAF : Ottoman Turkish

Ziyaret etmek. Ziyaret maksadiyle etrafında dolaşmak. * Hacıların Kâbe etrafında yedi defa dolaşmaları

TAVAF : Ottoman Turkish

etrafını dolaşmak, ziyaret

TAVAGGUL : Ottoman Turkish

Çok meşgul olmak, uğraşmak, kendini birşeye tamamen vermek

TAVAGGUL : Ottoman Turkish

ir işe kendini tamamen verme

TAVAGİ : Ottoman Turkish

(Tâgut. C.) Putlar. Tâgutlar

TAVAHİ : Ottoman Turkish

Lâşe etrafında dolaşıp uçuşan akbaba kuşları