Ottoman Turkish
TEBAŞÜR : Ottoman Turkish
Muştulamak. Müjdelemek. * Mübaşeret etmek, bir işe girişmek, başlamak
TEBB : Ottoman Turkish
Zarar, ziyan, hasar, kayıp
TEBBAN : Ottoman Turkish
Saman satan, samancı
TEBCİL : Ottoman Turkish
Ağırlamak. Yüceltmek. Birisine ta'zim etmek. Hürmetle hareket etmek
TEBCİL : Ottoman Turkish
ağırlama, yüceltme
TEBCİLEN : Ottoman Turkish
Ağırlıyarak, tâzimen
TEBDİL : Ottoman Turkish
Değiştirmek. Tağyir etmek. Bir şeyi başka bir hâle veya şeye değiştirmek
TEBDİL : Ottoman Turkish
değiştirme
TEBDİL-İ HEVÂ : Ottoman Turkish
Hava tebdili. Hava değişikliği
TEBDİL-İ MEKÂN : Ottoman Turkish
Yer değiştirme
TEBDİLEN : Ottoman Turkish
Değiştirerek. Tağyir ederek
TEBDİLÂT : Ottoman Turkish
(Tebdil. C.) Tebdiller, değiştirmeler
TEBE : Ottoman Turkish
tabi olanlar, uyanlar
TEBE-İ TABİÎN : Ottoman Turkish
Tabiînden olan birisinden (yâni ikinci derecede olarak) hadis nakletmiş olan. Veya Tabiîn olanlardan ders almış, onlara uymuş müslümanlar
TEBEA : Ottoman Turkish
(Tâbi. C.) Tâbi olanlar, uyanlar
TEBEAN : Ottoman Turkish
Tâbi olarak. Uyarak
TEBEAN : Ottoman Turkish
uyarak
TEBECBÜC : Ottoman Turkish
Sevinmek
TEBECCÜS : Ottoman Turkish
Suyun açıktan akması
TEBEDDİ : Ottoman Turkish
Sahraya çıkmak, çöle çıkmak
TEBEDDÜ' : Ottoman Turkish
Başlamak
TEBEDDÜD : Ottoman Turkish
Perâkende olmak, dağılmak
TEBEDDÜL : Ottoman Turkish
Başkalaşmak. Değişmek. * Yeni hey'ete, başka kıyâfete girmek. (Bak: Hudus)
TEBEDDÜL : Ottoman Turkish
değişme, değişim
TEBEDDÜLÂT : Ottoman Turkish
(Tebeddül. C.) (Bedel. den) Tebeddüller, değişiklikler, tagayyürler, tahavvülât
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani