Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TECEVVÜZEN : Ottoman Turkish

Mecaz yoluyla

TECEYYÜF : Ottoman Turkish

Dost edinmek

TECEYYÜR : Ottoman Turkish

Teftiş etmek, kontrol etmek

TECEZZİ : Ottoman Turkish

Parçalara ayrılma ve bölünme. Ufalanma

TECEZZÎ : Ottoman Turkish

ayrışma, ufalanma

TECEZZÜV : Ottoman Turkish

(Cüz. den) Kısım kısım bölünme. Doğranma, ufalanma

TECEŞŞU' : Ottoman Turkish

Çok yemekten midenin dolması. * Genirmek

TECEŞŞÜM : Ottoman Turkish

İncinmek. * Zahmetli şeyleri seçmek

TECFİF : Ottoman Turkish

(Ceff. den) Kurutma veya kurutulma. * Cübbe giydirme

TECHİL : Ottoman Turkish

Atın ayaklarını beyazlatmak

TECHİL : Ottoman Turkish

cahil sayma

TECHİR : Ottoman Turkish

Büyütmek. * Genişletmek

TECHİYE : Ottoman Turkish

Meyletmek, eğilmek, yönelmek. * Ondan yana sürmek

TECHİZ : Ottoman Turkish

Donatma. Gereken şeyleri tamamlama. Cihazlanma. * Fık: Cenazenin yıkanmasından defnetmeğe kadar yapılması lâzım gelen şeyler ve bunları tedarik etme

TECHİZ : Ottoman Turkish

donatma, cihazlandırma

TECHİZ-İ MEYYİT : Ottoman Turkish

Ölünün yıkanıp, temizlenip, kefen ve sair ihtiyaçları tedarik edilerek hazırlanması

TECHİZAT : Ottoman Turkish

techizler, donatmalar

TECHİZÂT : Ottoman Turkish

(Techiz. C.) Donatım

TECHİZÂT-I ASKERİYE : Ottoman Turkish

Askerî teçhizat, askerî donatım

TECLİC : Ottoman Turkish

Çok gayret ve ikdâm etmek

TECLİD : Ottoman Turkish

Ciltleme. * (Celd. den) Hayvanın derisini yüzme

TECLİD : Ottoman Turkish

ciltleme

TECLİL : Ottoman Turkish

(Cüll. den) Hayvana çul örtme, hayvanı çulla örtme

TECLİYE : Ottoman Turkish

(Cilâ. dan) Cilâlama, cilâ verme. * Aşikâre etmek, açıklamak. * Ruşen etmek, parlatmak

TECLİZ : Ottoman Turkish

Muhkem etmek, sağlamlaştırmak