Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

TECÂNÜB : Ottoman Turkish

sakınma

TECÂNÜS : Ottoman Turkish

aynı türden olma

TECÂRÜB : Ottoman Turkish

tecrübeler

TECÂVÜB : Ottoman Turkish

cevaplaşma

TECÂVÜZ : Ottoman Turkish

sınırı aşma, saldırma

TECÂVÜZÂT : Ottoman Turkish

tecavüzler, saldırmalar

TECÂZÜB : Ottoman Turkish

karşılıklı çekicilik

TECŞİM : Ottoman Turkish

İncitmek. * Teklif etmek

TEDABİR : Ottoman Turkish

(Tedbir. C.) Tedbirler, çareler

TEDABÜR : Ottoman Turkish

Kesişmek

TEDAFÜ' : Ottoman Turkish

Birbirini def etme. * Müdafaa etme. * İtişme kakışma

TEDAFÜÎ : Ottoman Turkish

Kendini müdafaa etme ve koruma ile alâkalı

TEDAHRUC : Ottoman Turkish

Yuvarlanma

TEDAHÜK : Ottoman Turkish

Karşılıklı gülüşme

TEDAHÜL : Ottoman Turkish

İç içe olmak. Birbiri içine girmek. * Yığılıp kalmak. Birikmek. Karışmak. * Bir taksidi ödemeden ötekinin gelmesi. Ödemede gecikmek

TEDARRU' : Ottoman Turkish

Cübbe veya zırh giymek

TEDARUB : Ottoman Turkish

(Darb. dan) Vuruşma, dövüşme

TEDARÜ' : Ottoman Turkish

Def'edişmek, birbirini kovmak

TEDARÜK : Ottoman Turkish

(Tedârik) Ele geçirmek. Edinmek. Hazırlamak. * Araştırıp bulmak. * Ardı ardına erişip katılmak ve tevâli etmek

TEDARÜS : Ottoman Turkish

Okuma, yazma

TEDAVİ : Ottoman Turkish

İlâç verme. İyileşmesi için bakma. * Hastalığı iyi etme tarzı

TEDAVİR : Ottoman Turkish

(Tedvir. C.) Tedvirler. Çâreler. Yollar. Dolaşmalar

TEDAVÜL : Ottoman Turkish

Elden ele dolaşma. * Kullanma. * Sürüm. * Geçerlilik

TEDAVÜR : Ottoman Turkish

Sıra ile yapmak, bir şeyi karşılıklı yapmak

TEDAYÜN : Ottoman Turkish

Borç edişmek