Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TECMİ' : Ottoman Turkish

Bir yere toplamak, * Cuma namazına gelmek

TECMİD : Ottoman Turkish

Dondurma, dondurulma

TECMİL : Ottoman Turkish

(C.: Tecmilât) Süs, tezyin

TECMİR : Ottoman Turkish

Buhur etmek. * Taş atmak. * Hapsetmek. * Aşağı sarkıtmamak. * Kadının saçını toplayıp bağlaması

TECNİB : Ottoman Turkish

Irak etmek, uzaklaştırmak. * Atın ayağının eğri olması

TECNİD : Ottoman Turkish

Askerleri sıraya koyma, sıralama

TECNİS : Ottoman Turkish

İki şeyi birbirine benzer şekle sokma. * Edb: Cinas yapma. İki mânalı söz söyleme

TECNİZ : Ottoman Turkish

Ölüyü tabuta koyma

TECR : Ottoman Turkish

Bezirgânlık etmek, ticaret yapmak

TECRİ' : Ottoman Turkish

(Cer. den) Yudum yudum içirme

TECRİB : Ottoman Turkish

Tecrübe etme, deneme

TECRİBE : Ottoman Turkish

(Bak: Tecrübe)

TECRİD : Ottoman Turkish

Açıkta bırakmak. * Yalnız başına bırakmak. Tek başına hapsetmek. * Dünya alâkalarını kalpten çıkarıp Allah'a (C.C.) yönelmek. * Edb: Bir şairin kendini mücerred bir şahıs, yâni ayrı bir adam farzederek ona hitabetmesi. * Soyma, soyulma

TECRİDEN : Ottoman Turkish

Tecrid ederek. Tek olarak. * Mücerred (soyut) olarak. Tekliyerek

TECRİH : Ottoman Turkish

Yaralama

TECRİM : Ottoman Turkish

Suçlandırma. Cezalandırma. Cürüm isnad etme. * Bir taifeden ayrılıp gitme

TECRİR : Ottoman Turkish

Çekmek

TECRİS : Ottoman Turkish

Sağlam fikirli etmek

TECRÎ : Ottoman Turkish

(Cereyan. dan) Cereyan ediyor, akıyor, gidiyor

TECRÎD : Ottoman Turkish

soyutlama, yalnız bırakma

TECRÎDHÂNE : Ottoman Turkish

tek kişilik yer

TECRÎDÂT : Ottoman Turkish

tecritler, ayınmalar

TECRÜBE : Ottoman Turkish

(Tecribe) Deneme, sınama. * Görmüş, geçirmişlik. * Anlamak için yapılan iş. İmtihan. * İlmi bir gerçeği göstermek için yapılan deneme. Deney

TECRÜBE : Ottoman Turkish

deneyim, deney

TECRÜBETEN : Ottoman Turkish

tecrübeyle