Ottoman Turkish
TENAKÜR : Ottoman Turkish
Bilmezlikten gelmek. Tecâhül etmek. * Birbirine adâvet etmek
TENANİR : Ottoman Turkish
(Tennur. C.) Ocaklar, fırınlar, tandırlar. * Su pınarları
TENASİ : Ottoman Turkish
"Unutmuş görünmek. Unutmak. Kendini unutmuş gibi göstermek. (Gaye-i hayal olmazsa veyahut nisyân veya tenâsi edilse; ezhân enelere dönüp etrafında gezerler. M.) (Bak: Vicdan)"
TENASSUH : Ottoman Turkish
Nasihat almak, aklı başına gelmek. * Başkası hakkında iyilik istemek
TENASSUK : Ottoman Turkish
Nizâmına koyma, tertib etme, düzenleme
TENASSUR : Ottoman Turkish
Nasrânileşme. Hıristiyan dinine girme
TENASSÜB : Ottoman Turkish
Dikilip durma
TENASUF : Ottoman Turkish
Yarıya bölmek
TENASUH : Ottoman Turkish
Birbirine nasihat etme
TENASUK : Ottoman Turkish
Nizam üzere dizilme
TENASUR : Ottoman Turkish
Yardımlaşma. Karşılıklı yardım etme. * Haberler birbirini tasdik eylemek
TENASÜB : Ottoman Turkish
Uygunluk, uyma, tutma. Yakınlaşma. * Nisbet, kıyas. * İki adet birbirine nisbet edilerek yapılan hesap usulü. * Edb: Mânaca birbirine uygun kelimeleri bir arada söze güzellik vermek maksadı ile zikretmek
TENASÜH : Ottoman Turkish
İslâmdan hariç olan batıl bir fırkaya göre, ruhun bir bedenden başka birinin bedenine intikâl eder diye olan batıl inanışları. * Miras sahibinin ölümü ile malının vârisine geçmesi. (Bak: Mumya)
TENASÜH-VÂRİ : Ottoman Turkish
f. Tenasühe benzer bir surette
TENASÜL : Ottoman Turkish
Türemek. Nesil yetiştirmek. Üremek. Birbirinden doğup türemek
TENASÜLÂT : Ottoman Turkish
(Tenasül. C.) Çoğalma. Tenâsüller. Üremeler
TENASÜR : Ottoman Turkish
Saçılma, serpilme, püskürme
TENATTU' : Ottoman Turkish
Çok arıtmak. * Ayırmak
TENATTUF : Ottoman Turkish
Küpe takma
TENATTUS : Ottoman Turkish
Dikkatle tecessüs etmek, araştırmak. * Ayırmak
TENATUH : Ottoman Turkish
(Hayvanların) birbirlerine süsüşme (si). * Birbirine başla vurmak
TENATÜC : Ottoman Turkish
Neticelenme. Birbirini netice vermek
TENATÜL : Ottoman Turkish
Birbirine muhâlif olmak, ters olmak
TENAVÜB : Ottoman Turkish
Nöbetleşme. Nöbet ile çalışma. Münâvebe
TENAVÜL : Ottoman Turkish
Bir şeyi alma. * Yemek yeme. * Bahşiş ve ihsanda bulunma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani