Ottoman Turkish
SEREYÂN : Ottoman Turkish
yayılma
SERF : Ottoman Turkish
Yemek yemek
SERFİRAZ : Ottoman Turkish
f. Başını yukarı kaldıran, yükselten. Benzerlerinden üstün olan
SERFİRAZÎ : Ottoman Turkish
f. Serfirazlık
SERFİRÂZ : Ottoman Turkish
aşlar üstünde
SERFÜRU : Ottoman Turkish
f. Baş eğme. Söz dinleme. İtaat, inkıyad. * Mütezellil olan
SERFÜRU-BÜRDE : Ottoman Turkish
f. Baş eğmiş. * Düşünceye dalmış
SERFÜRÛ : Ottoman Turkish
aş eğme
SERGARDİYAN : Ottoman Turkish
aş gardiyan
SERGERDAN : Ottoman Turkish
f. Başı dönmüş, şaşkın. Hayran
SERGERDE : Ottoman Turkish
f. Kötü işlerde elebaşı olan. * Başı bozuk. * Reis
SERGERDE : Ottoman Turkish
aşıbozuk
SERGERDÂN : Ottoman Turkish
şaşkın, başıboş
SERGERM : Ottoman Turkish
f. Kızgın, öfkeli. Kafası kızmış. * Neşeli. Sarhoş. Mest
SERGEŞTE : Ottoman Turkish
f. Sersem. Başı dönmüş. Avâre ve mütehayyir olan. Hayrette kalmış
SERGİN : Ottoman Turkish
f. Gübre, fışkı
SERGÜZEŞT : Ottoman Turkish
f. Macera, baştan geçen hâller
SERGÜZEŞT : Ottoman Turkish
macera, serüven
SERGÜZEŞTE : Ottoman Turkish
macera, serüven
SERH : Ottoman Turkish
Kıl taramak. * Halâs etmek, kurtarmak. * Uzun, büyük ağaç. * Güdülen davar ve sığır sürüsü. * Otlak, mera. * İrsal etmek
SUBUHAT : Ottoman Turkish
(Subha. C.) Secdeler ve cemal-i İlâhî nurları ve celal ve azamet-i İlâhiye. (Bak: Azamet, Cemal)
SUD : Ottoman Turkish
f. Kâr, faide, kazanç
SUD'A : Ottoman Turkish
Deve ve koyun bölüğü
SUDA' : Ottoman Turkish
Baş ağrısı. * Rahatsız etme, sıkıntı verme, sıkma
SUDA-GER : Ottoman Turkish
f. Bezirgân, tüccar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani