Turkish Risale
MUHASIR : Turkish Risale
(C.: Muhasırîn- Muhasırûn) (Hasr. dan) Etrafının kuşatıp saran. Muhasara eden
MUHASIRÎN : Turkish Risale
(Muhâsır. C.) Muhasara edenler, etrafını kuşatanlar
MUHASIRÛN : Turkish Risale
(Muhasırîn) Düşmanı etraftan kuşatanlar. Muhasara edenler
MUHASSAL : Turkish Risale
Netice. Husule gelen. Tahsil olunan. Hâsıl olmuş bulunan. Toplanılmış, cem'olunmuş. Hülâsa. Sözün kısası
MUHASSAL-İ KELÂM : Turkish Risale
Sözün kısası
MUHASSALA : Turkish Risale
(Husul. den) Elde edilen netice, hâsıl olan sonuç. * Fiz: Bileşke
MUHASSAN : Turkish Risale
(Hısn. dan) Kuvvetlendirilmiş, istihkâmlandırılmış
MUHASSAS : Turkish Risale
Birine âid kılınmış. Tahsis edilmiş. Has kılınmış. Ayrılmış. Tâyin edilmiş
MUHASSASAT : Turkish Risale
(Muhassas. C.) Devlet bütçesinden, devlet dâireleri için ayrılan para. * Bir kimseye verilmiş olan maaş veya tayın
MUHASSENAT : Turkish Risale
(Muhassene. C.) Üstünlük sebepleri. * Güzel, hayırlı ve faydalı işler
MUHASSER : Turkish Risale
Hasret kalmış, tahsir olunmuş
MUHASSIL : Turkish Risale
Husule getiren. Hâsıl eden. Meydana getiren
MUHASSIN : Turkish Risale
Kale gibi mahfuz ve sağlam kalan ve kendini haramdan koruyan. (Bak: Muhsın)
MUHASSIR : Turkish Risale
Hasrette bırakan. * Mina ile Arafat arasında Muhassir vadisi. Ebrehe'yi mağlub eden Ebabil kuşlarının taş yağdırdıkları mevki
MUHASSİL : Turkish Risale
Sütü çok emdiğinden hasta olan çocuk
MUHASSİN : Turkish Risale
(Hasen. den) Güzelleştiren, güzellik veren
MUHASSİR : Turkish Risale
(C.: Muhassirîn) (Hasar. dan) Zarara uğratan. Hasar ve ziyan verdiren
MUHASSİRÎN : Turkish Risale
(Muhassir. C.) Zarar ve ziyan verdirenler. Hasara uğratanlar
MUHASSİS : Turkish Risale
Tahsis eden. Has kılan. Hususileştiren
MUHASİB : Turkish Risale
Hesab eden. Hesap işi ile uğraşan. Muhasib
MUHAT : Turkish Risale
İhâta olunmuş. Etrafı çevrilmiş. Etrafı kuşatılan. Bir şey içinde bulunan
MUHATAB : Turkish Risale
Söyleyeni dinleyen. Kendisine hitab edilen. * Gr: İkinci şahıs
MUHATAB İTTİHAZ ETMEK : Turkish Risale
Karşısındakilerini dinleyen. * Dinleyici kabul edip, sözünü dinliyor bilmek. * Konuşmaya lâyık görmek
MUHATABA : Turkish Risale
Birbirine söz söyleme, hitabetme. * Mc: Çekişme
MUHATABAT : Turkish Risale
(Muhâtaba. C.) Konuşmalar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani