Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ŞİRRİB : Turkish Risale

Şaraba karşı hırsı olan

ŞİRRİR : Turkish Risale

(C.: Eşrâr-Eşirrâ) Çok şer işleyen, pek çok şerir

ŞİRVAZ : Turkish Risale

Yoğun, kalın ve büyük

ŞİRYAN : Turkish Risale

(Şeryân) Kırmızı kan damarı. Atar damar

ŞİRZİME : Turkish Risale

Küçük, ehemmiyetsiz cemaat. Bir miktar insan grubu

ŞİRİN : Turkish Risale

f. Tatlı. Sevimli. Cana yakın

ŞİRİN-CEMAL : Turkish Risale

f. Sevimli yüzlü

ŞİRİN-EDÂ : Turkish Risale

f. Lâtif ve şirin edâlı

ŞİRİNKÂM : Turkish Risale

f. Tadı damağında kalmış

ŞİRİNKÂR : Turkish Risale

f. Hoş ve tatlı muamele eden

ŞİRİNZEBAN : Turkish Risale

f. Tatlı dilli

ŞİRİNÎ : Turkish Risale

f. Tatlılık, cana yakınlık, sevimlilik

ŞİS (ŞİSÂ') : Turkish Risale

Çekirdeği katılaşmış olmayan hurma. (Hurma aşılanmasa çekirdeği katılaşmaz.)

ŞİS' : Turkish Risale

(C.: Şüsu') Nâline tasma vurmak. * Nâlin tasması

ŞİSI' : Turkish Risale

Büyük ve çok mal. * Dar yer. Bir yerin uç tarafı. * Nalın kayışı. * Bir malı dikkatle bekleyip koruyan

ŞİT : Turkish Risale

Hz. Âdem'in (A.S.) oğullarından ve ondan sonra peygamber olan zât olup kendisine 50 sayfalık kitab nâzil olmuştur. Kâbe-i Mükerreme'yi ilk önce taştan bina eden zât olduğu Kısas-ı Enbiya'da mezkûrdur

ŞİTA : Turkish Risale

Kış. Senenin soğuk mevsimi

ŞİTAB : Turkish Risale

f. (Şitâften: Koşmak fiilinin kökü) Seğirtmek, koşmak. Çabukluk, acele etmek

ŞİTAÎ : Turkish Risale

(Şitâiye) Kışa ait. Kışlık. Kışa dair

ŞİTEVÎ : Turkish Risale

(Şiteviyye) Kışa ait. Kış mevsimiyle ilgili. * Kış sebzesi, kışlık sebze

ŞİVA' : Turkish Risale

Kebap

ŞİVAL : Turkish Risale

Az şey

ŞİVAR : Turkish Risale

Meşveret etmek, konuşmak, istişâre etmek, danışmak

ŞİVAZ : Turkish Risale

Dumansız ateş. * Susamak. (Bak: Şuvaz)

ŞİVE : Turkish Risale

Söyleyiş. Tarz. Ağız. Üslub. * Eda. Naz