Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ŞİFAYAB : Turkish Risale

f. Şifa bulma, iyileşme

ŞİFE : Turkish Risale

(Bak: Şefe)

ŞİFF : Turkish Risale

Ziyade, çok, fazla. * Eksik, noksan. (Ezdattandır)

ŞİFRE : Turkish Risale

Fr. Gizli ve işaretle yazı usulü. * Haberleşmede kullanılan belirli bazı işaretler. * Herkesin anlayamadığı, bazı kimselere mahsus anlaşma usulü

ŞİFTE : Turkish Risale

f. Düşkün, tutkun, meftun

ŞİFTEDİL : Turkish Risale

f. Gönül vermiş, meftun, tutkun

ŞİFTEGÎ : Turkish Risale

f. Kaçıklık, tutkunluk, meftuniyet

ŞİH(A) : Turkish Risale

Yavşan denilen ot

ŞİHAB : Turkish Risale

Parlak yıldız. * Kıvılcım. * Yıldızdan fırladığı zannedilen ve dünyanın atmosferinde bir an görünüp kaybolan gök taşı

ŞİHAT : Turkish Risale

(Bak: Şeyhuhet)

ŞİHBAN : Turkish Risale

(Şihâb. C.) Kıvılcımlar

ŞİHDARE : Turkish Risale

Fahiş ve israfçı ve dedikoducu kimse. * Kısa boylu ve şişman kimse

ŞİHE : Turkish Risale

f. At kişnemesi

ŞİKA : Turkish Risale

(Şekve. C.) Şikâyetler, sızıltılar

ŞİKAB : Turkish Risale

İki dağ arası. * İki kaya arası

ŞİKAK : Turkish Risale

Nifak, ikilik, ittifaksızlık

ŞİKAL : Turkish Risale

Devenin palanını bağlıyan ip. * Devenin ayağının bağlandığı ip, köstek. * El ve ayak zinciri. * Üç ayağı beyaz olan at

ŞİKAR : Turkish Risale

f. Av, avlanan hayvan. Avlama. * Düşmandan ele geçirilen mal. Ganimet

ŞİKARİSTAN : Turkish Risale

f. Av yeri, avı çok olan yer

ŞİKAYAT : Turkish Risale

(Şikâyet. C.) Şikâyetler

ŞİKAYET : Turkish Risale

Sızlanma, sızıltı. * Haksız olan, haksız iş yapan bir kimseyi üst makama bildirmek

ŞİKEM : Turkish Risale

f. Karın

ŞİKEMBE : Turkish Risale

f. İşkembe

ŞİKEMBENDE : Turkish Risale

f. Midesine düşkün. Çok yiyen

ŞİKEMDERD : Turkish Risale

Karın ağrısı