Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜTENESSİK : Turkish Risale

(Nask. dan) Biteviye olan, yeknesak olan

MÜTENESSİM : Turkish Risale

(Nesim. den) Rüzgâr kokusu olan. Rüzgâr koklıyan

MÜTENESSİR : Turkish Risale

(Nesr. den) Saçılan, yayılan, dağılan

MÜTENEVVİ' : Turkish Risale

Çeşit çeşit, muhtelif, çeşitli, değişik, türlü türlü

MÜTENEVVİH : Turkish Risale

Feryad eden, ağlayan

MÜTENEVVİM : Turkish Risale

(Nevm. den) Rüya gören. Uyuyan, uyuklayan

MÜTENEVVİR : Turkish Risale

(Nur. dan) Nurlanan, tenevvür eden, parlıyan

MÜTENEZZİH : Turkish Risale

Tenezzüh eden, gezip eğlenen. * Tenezzüh edip düşünen. * Nezih, temiz olan. (Sath-ı âlemde kurulan şu sergi-i İlâhîde teşhir edilen tezyinata, kemalâta, güzel manzaralara ve rububiyetin haşmetiyle uluhiyetin azametine bir müşahid, bir mütenezzih, bir mütehayyir, bir mütefekkir lâzımdır ki o güzellikleri görsün, o manzaralar arasında tenezzüh etsin; o harika nakışlara, zinetlere tefekkür ile hayran olsun. Sonra o sergiden Saniinin celâline, Mâlikinin iktidar ve kemalâtına intikal ile onun azametine secde-i hayret etsin. M.N.)

MÜTENEZZİHÂNE : Turkish Risale

f. Tenezzüh edercesine, gezip eğlenircesine. Mütenezzihcesine

MÜTENEZZİHÂT : Turkish Risale

(Mütenezzih. C.) Gezintiye, tenezzüh etmeğe çıkanlar. * Tenezzüh edip düşünenler. * Temize çıkanlar

MÜTENEZZİHÎN : Turkish Risale

(Mütenezzih. C.) Gezintiye çıkanlar, tenezzühe çıkanlar

MÜTENEZZİL : Turkish Risale

(Nüzul. den) Tenezzül eden, aşağı inen. Alçak gönüllülük eden

MÜTENEZZİLEN : Turkish Risale

Alçak gönüllülük ederek, tevâzu göstererek

MÜTENEŞŞIT : Turkish Risale

Sevinç, neşat elde eden

MÜTENEŞŞİB : Turkish Risale

Bir şeye ilişip tutulan

MÜTENEŞŞİF : Turkish Risale

Suyu ve rutubeti çekip emen

MÜTENEŞŞİR : Turkish Risale

Yayılan, dağılan, intişar eden

MÜTERA'RI' : Turkish Risale

On yaşını aşmış olan

MÜTERA'İD : Turkish Risale

Titreyen

MÜTERABBIS : Turkish Risale

Bekleyen

MÜTERABBİ' : Turkish Risale

Bağdaş kurup rahatça oturmuş

MÜTERADİF : Turkish Risale

Birbirine bağlı, tâbi olan. Birbirinin ardınca giden. * Gr: Yazılışı ayrı, fakat mânası aynı olan kelime

MÜTERAFIK : Turkish Risale

Arkadaşlık eden, refekat eden, beraber bulunan. * Bir arada, karışık, karışmış

MÜTERAFİ : Turkish Risale

Duruşma için hâkime giden

MÜTERAFİÂN : Turkish Risale

Duruşma isteyen iki taraf