Turkish Risale
TAMAMEN : Turkish Risale
Büsbütün, eksiksiz ve tam olarak, mükemmel biçimde
TAMAMİYET : Turkish Risale
Bütünlük, tamamlık, tamlık
TAMAR (TIMÂR) : Turkish Risale
Yüksek mekan, yüce yer
TAMAT : Turkish Risale
f. Mânâsız ve uygunsuz söz
TAMELE (TAMLE) : Turkish Risale
Havuzun dibinde kalan balçık ve tortu
TAMH (TIMÂH) : Turkish Risale
Gözünü yukarı kaldırıp bakmak
TAMLES (TAMELLES) : Turkish Risale
Çörek
TAMM : Turkish Risale
Saçını kesmek. * Galebe etmek. Galib gelmek. * Yükselmek, yüce olmak. * Defnetmek, gömmek
TAMMA' : Turkish Risale
(Tama'. dan) Çok tama' eden
TAMMAH : Turkish Risale
Her şeye göz diken pek hırslı kimse
TAMMAT : Turkish Risale
Kıyamet
TAMME : Turkish Risale
(Tâmmât) Kıyamet vakti. * Belâ. Dâhiye. * Keskin çığlık
TAMN : Turkish Risale
Sâkin olmak, sessiz olmak
TAMS : Turkish Risale
Kadının hayız görmesi, aybaşı olması. * Kir, vesah. * Cima etmek. * Yapışmak
TAMTAME : Turkish Risale
Pelteklik, kekemelik, tutukluk
TAMU : Turkish Risale
(Aslı: Tamuğdur) Cehennem
TAMUR : Turkish Risale
Kan. * Nefes
TAMURE : Turkish Risale
Kalb gılâfı. * Emzikli bardak. * İbrik
TAMV : Turkish Risale
Yüksek olmak. * Dolu olmak
TAMİR : Turkish Risale
Hurması olan kişi
TAMİR BİN TAMİR : Turkish Risale
Aslı bilinmeyen kimse. * Pire
TAMİS : Turkish Risale
Uzak
TAMİYE : Turkish Risale
Dudak kabarmak
TAMŞ : Turkish Risale
Halk, nâs, insanlar
TAN'İM : Turkish Risale
Nimet vermek, nimetlendirmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani