Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
İŞMAR : Turkish Risale

Göz kırpma, işaret

İŞMİ'ZAZ : Turkish Risale

Can sıkma, üzülme, yüzünü ekşitme. * Titreyip ürperme

İŞNUŞE : Turkish Risale

f. Aksırık

İŞPORTA : Turkish Risale

(Arnavutça) Seyyar satıcı tezgahı. * Yayvan yemiş sepeti

İŞPİHTE : Turkish Risale

f. Su sızıntısı. * Yayılmış, saçılmış

İŞRAB : Turkish Risale

(Şürb. den) İçirme veya içirilme. * Bir maksadı açıktan değil de, dolayısıyla gösterme. Kapalı surette anlatma

İŞRAF : Turkish Risale

Yüksek bir yere çıkma. Yüksek bir yerden bakıp anlama. * (Hasta) ölüm döşeğinde olma

İŞRAK : Turkish Risale

Güneş doğmak. Işıklandırmak. Parlatmak. * Güneşlik yere dahil olmak. * Mc: Kalbe mânaların doğması

İŞRAKÎ : Turkish Risale

Bâtıl İşrakiye felsefesine mensub. İşrakiyyunun dalâletten ve şirkten ibaret bâtıl ve hurafe fikirleri

İŞRAKİYYE : Turkish Risale

İşrakiyyunların bâtıl ve hurafe mesleği. (Bak: Akl-ı evvel)

İŞRAKİYYUN : Turkish Risale

İşrakiyye felsefesi ile iştigal eden ve ehl-i şirk olan feylesoflar. (Bak: Akl-ı evvel)

İŞRET : Turkish Risale

İçki. Alkollü meşrubat. * İçki içme. Alkollü içki kullanma

İŞRETGÂH : Turkish Risale

f. İşret edip içki içilecek yer

İŞRETHANE : Turkish Risale

f. İşret yapmaya mahsus yer. Meyhane. * Mc: Bu dünya

İŞRETKEDE : Turkish Risale

f. İşret yeri. İşrethane

İŞRETSAZ : Turkish Risale

f. İşret eden, içki içen

İŞRÎN : Turkish Risale

(İşrûn) Yirmi. (20)

İŞRİRAK : Turkish Risale

Ağlaya ağlaya boğulma derecesine gelme

İŞSA : Turkish Risale

(Teşsi') Ayakkabısına tasma takma, kayış geçirme

İŞTAT : Turkish Risale

Dağıtma veya dağıtılma

İŞTEK : Turkish Risale

f. Çocuk kundağı

İŞTİAL : Turkish Risale

Tutuşma. Parlama. Alevlenme. * Mc: Şiddetlenme

İŞTİALÂT : Turkish Risale

(İştial. C.) Parlamalar, alevlenmeler, yanmalar, tutuşmalar. * Mc: Şiddetlenmeler

İŞTİBAH : Turkish Risale

Şüphelenmek. Şüphe etmek. * Kolay fark olunmaz derecede benzemek

İŞTİBAK : Turkish Risale

(Şebeke. den) Örülmek. Örgülenmek. * Karşılıklı birbirine geçmek. * Perişanlık. * Zâhir olmak. * Koz: Güneş battıktan sonra gökte kum taneleri gibi görünen karışık yıldızlar