Turkish Risale
FISK U FÜCUR : Turkish Risale
Allah'a isyan içinde olmak, günah işlemek
FISKIYE : Turkish Risale
Suyu muhtelif şekillerde yukarıya doğru fışkırtan ve ekseriya havuzların ortasında yapılan borunun üzerindeki aletin adıdır. Buna, Arapçası olan fevvare denildiği gibi, Türkçe olan fışkırak da denilir
FISSA : Turkish Risale
Yonca dedikleri ot
FITAM : Turkish Risale
Çocuğu veya yavruyu sütten kesme
FITHIL : Turkish Risale
Âdem Aleyhisselâm'ın yaratılışından evvel olan zaman
FITIK : Turkish Risale
(Bak: Fetk)
FITNAT : Turkish Risale
Cibillî ve fıtrî ve âni anlamak ve idrak etmek. * Hikmet. * Zekâvet, basiret, tedbir, fatânet, zeyreklik. Fıtnet diye de okunur. (Zıddı: Gabâvet'tir.)
FITNE : Turkish Risale
Akıllılık. İdrak ve anlayışı kuvvetli olmak. (Bak: Fıtnat)
FITR : Turkish Risale
(C: Eftâr) Açıldığında baş parmakla şehadet parmağının arası. Karış
FITRA : Turkish Risale
(Fitre) Fıtrat sadakası, yaradılış atiyyesi
FITRAT : Turkish Risale
Yaradılış, tıynet, hilkat. (Bak: Evamir-i tekviniye)
FITRAT-I SELİME : Turkish Risale
Selim fıtrat. Kusursuz sağlam huy. * Ahlâk, din. Haram ve çirkin işlerden uzak ahlâk. * Noksansız yaradılış
FITRAT-I İLÂHİYE : Turkish Risale
San'at-ı Rabbaniye ve kudret-i İlâhiyenin dâima değişen bir defteri olan ve yanlış olarak "Tabiat" namı verilen Cenab-ı Hak'ın fıtrat kanunları ve mahlukatın yaradılışı
FITRATEN : Turkish Risale
Yaradılıştan, fıtrî olarak
FITRÎ : Turkish Risale
Doğuştan, yaradılıştan, fıtrata âit ve müteallik. Hayat kanunlarına uygun.(Evet Hz. Muhammed'in (A.S.M.) getirdiği şeriatın hakaikı, fıtratın kanunlarındaki müvazeneyi muhafaza etmiştir. İçtimaiyatın râbıtalarına lâzım gelen münasebetleri ihlâl etmemiştir. Zaman uzadıkça aralarında ittisal peyda olmuştur. Bundan anlaşılır ki; İslâmiyet nev'-i beşer için fıtrî bir dindir. Ve içtimaiyatı tezelzülden vikaye eden yegâne bir âmildir. S.)
FIZZA : Turkish Risale
Gümüş
FIŞKI : Turkish Risale
Pislik. Çör çöp. Fazladan olan. Hayvan gübresi
FLAMA : Turkish Risale
Mızrak ve süngü ucuna takılan, gemi direğine çekilen ince bayrak
FLANDRA : Turkish Risale
Harp gemilerinin ve bilumum beylik gemilerin grandi direklerine çekilen ensiz ve uzun şerit sancaklar
FOBİ : Turkish Risale
(Fobya) Fr. Bâzı hal veya şeylere karşı duyulan hastalık halindeki korku
FONOĞRAF : Turkish Risale
Fr. Gramofonun ilk şekli. Ses cihâzı. Sesi alıp tekrar veren âlet
FORMA : Turkish Risale
Fr. Cüz. Kısım. Parça. * Şekil. Biçim. Askeri nişan. Rütbe işareti. * Bükülünce 8, 16, 32 sayfa olan kitap dizgisi
FORMALİTE : Turkish Risale
Fr. Resmi işlerin gerektirdiği muameleler
FORSA : Turkish Risale
Buharlı gemilerin icadından evvel yelkenli gemilerde kürek çekmeğe mahkum harp esirleri. Bunlar, kaçmamaları için birer ayakları güvertelere çakılı bulunurlardı. Ayaklarından bağlı olmaları münasebetiyle bunlara payzen namı da verilirdi. Bununla birlikte payzen tabiri, daha çok cürüm ve cinayet erbabından küreğe mahkum olanlar hakkında kullanılırdı. Harp esirlerinin gençleri ve çocukları, saraylara ve acemi olanları kışlalarına verilir, yirmi yaşından yukarı olanları da küreğe konulmak üzere tersaneye gönderilirdi. Gemilerde harp esirlerine kürek çektirmek âdeti 15 ve
yüzyıllarda çok revaç bulmuştu. Venedik, Ceneviz, Barselona, Cezayir, Malta ve Osmanlı kaptanları, harp esirlerine, hatta mensub oldukları milletlere karşı vuku bulan muharebelerde bile zorla kürek çektirerek, bu tarik ile harbi kazanmağa çalışırlardı. (O.T.D.S.)
FOSİL : Turkish Risale
Fr. Eski jeolojik devirlerde toprağa gömülerek kalmış bitki, hayvan; bunların parçaları veya izleri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani