Turkish Risale
HALÂ : Turkish Risale
Yaş ot
HALÂ' : Turkish Risale
Boş, hâli. * Ayak yolu, abdesthane. * Devenin çökmesi
HALÂA(T) : Turkish Risale
Yüzsüzlük, utanmazlık, hayâsızlık. * Kötülüğünden dolayı ailesi ve cemaatı kendisinden ayrılan kimse
HALÎ : Turkish Risale
Hâl ile, vaziyet ile. Tavra âit. şimdiki. Hâle mensub
HALÎ' : Turkish Risale
Ailesinden ayrılan kimse. * Kurt
HALÎ-ÜL-İZAR : Turkish Risale
Yüzü yırtık. * Mc: Edepsiz, ahlâksız, utanmaz
HALÎB : Turkish Risale
Taze süt
HALÎC : Turkish Risale
Liman. Boğaz. Kanal. Körfez. Koy. Denizin kara içine nehir gibi uzanmış kısmı. * Irmak. * Büyük çanak. * İp. * Deve ağzı
HALÎC-İ FÂRİS : Turkish Risale
Basra körfezi
HALÎCE : Turkish Risale
İçinde hurma ıslanmış süt. * Üzüm sıkıntısı
HALÎM : Turkish Risale
Yumuşak huylu. Hoş muamele yapan. (Bak: Elhalîm)
HALÎME : Turkish Risale
Yumuşak huylu kadın. * Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın süt anasının ismi. Beni Sa'd bin Bekr kabilesindendir. Halime-i Sa'diye diye de anılır. (R.A.)
HALÎMÂNE : Turkish Risale
f. Yumuşak surette. Yumuşak huylulara yakışır bir tarzda
HALÎS : Turkish Risale
Karışmış, muhtelif. * Siyah ile beyazı karışmış saç. * Tel
HALÎT : Turkish Risale
Huk: Yol ve su gibi umumi olan araziler hukukunda ortak olan kimse. * Şerik, ortak. * Karışmış
HALİ : Turkish Risale
Tenhâ. Boş. Sahipsiz. Issız. İçinde bir şey olmama
HALİ' : Turkish Risale
Boşanmış erkek, zevcesini şer'an terketmiş adam. (Müennesi: Hâlia'dır.) * İtaatsız, isyan eden, utanmaz, kayıtsız, hayasız. * Kovulmuş. * Soyulmuş
HALİB : Turkish Risale
Sütçü, süt satan kimse. * Sidik borusu
HALİC(E) : Turkish Risale
Hareket ettirme. Sarsma, oynatma
HALİCE : Turkish Risale
Pamuk eğiren
HALİD : Turkish Risale
(Hulud. dan) Sonsuz, ebedi. Daimi
HALİD BİN SİNAN : Turkish Risale
Benî Abes kabilesinin Bin-Bagis'ten ehl-i tevhid bir zat olup; Hz. Peygamber Efendimiz, bu zat hakkında: "O bir nebi idi, fakat onun kavmi onu zâyi etti" buyurmuşlardır. Kendisi Peygamberimizin zamanına yetişememiş ise de kızı Nezd, Hz. Peygamberimize geldiğinde, o sırada Peygamberimizin $ âyetini okuduğunu işitince: "Bunu, babam da okurdu" demiş olduğu rivâyet edilir
HALİD BİN VELİD : Turkish Risale
Câhiliye devrinde Kureyş eşrafındandı. Hudeybiye muahedesinden sonra Müslüman oldu. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, kendisine Seyfullah namını vermiştir. Çok kahraman bir gazi idi. Suriye, Filistin, Şam gibi yerler onun himmeti ile feth olunmuştur. 18 Hadis-i şerif nakletmiştir.Hicri 21 senesinde Suriye'de dar-ı bekaya göçerken: "Bunca muharebelerde bulunup bu kadar yaralar almış olduğum halde, hiç birinde vefat etmeyip akıbet yatakta öldüğüme kederleniyorum." meâlinde konuşmuş, atını ve silâhlarını fisebilillah vakfetmiştir. (R.A.)
HALİDAT : Turkish Risale
(Hâlide. C.) Sürüp gidenler, devam edenler
HALİDE : Turkish Risale
f. Saplanmış, dürterek bastırılmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani