Turkish Risale
HAZİNEDAR : Turkish Risale
f. Malı muhafazaya me'mur olan
HAZİNEDARÎ : Turkish Risale
f. Hazinedarlık
HAZİR : Turkish Risale
Korkan, korkak,
HAZİRÎN : Turkish Risale
(Hâzır. C.) Meydanda, gözönünde olanlar, huzurda bulunanlar
HAZİYY : Turkish Risale
Mertebeli, değerli kişi. * Yarış atlarının sekizincisi
HAZİZ : Turkish Risale
(Bak: Hadıyd)
HAÇ : Turkish Risale
(Ermeniceden) Put. Haç. İstavroz
HAİB : Turkish Risale
Mahrum. Ümidsiz. Kederli. Me'yus. Bi-behre olan
HAİBEN : Turkish Risale
Muvaffakiyetsiz olarak. Mahrum olarak
HAİBÎN : Turkish Risale
(Hâib. C.) Zarar ve ziyâna uğrayanlar. * Mahrum olanlar. * Me'yus olanlar, üzülenler
HAİC : Turkish Risale
(Hâyic) Coşkun, heyecanlı
HAİD : Turkish Risale
Pişman, nedamet eden, tövbekâr, nâdim
HAİF : Turkish Risale
Gadir eden, azarlayan. Zulmeden
HAİFANE : Turkish Risale
Korkakcasına, ödlekçesine
HAİFEN : Turkish Risale
Korkarak, korkakçasına
HAİK : Turkish Risale
(C.: Hayyak) Çulha
HAİL : Turkish Risale
Perde. Mânia. İki şey arasını ayıran
HAİLE : Turkish Risale
Neticesi fâcialı tiyatro piyesi. Trajedi. (Bak: Dram)
HAİM : Turkish Risale
(Hâyim) Hayrette kalan. Mütehayyir. Sersem
HAİN : Turkish Risale
Emanete hıyanet eden. İyiliğe karşı kötülük eden
HAİNANE : Turkish Risale
Hâincesine, hâin bir kişiye yakışır şekil ve surette
HAİR : Turkish Risale
Hayrette kalmış, mütehayyir. Şaşırmış, taaccüb etmiş
HAİR-İ BAİR : Turkish Risale
Şaşkın, sapıtmış. * Aklını kaybederek ne yapacağını bilemiyen
HAİT : Turkish Risale
Bir yeri çevreleyen duvar. Tahta perde. Çit
HAİZ : Turkish Risale
Bir şeye sahip olma. Sahip. Mâlik. * Yer tutan. * Akranından mümtaz olan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani