Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
HUVEYN : Turkish Risale

Hayvancık. Çok küçük canlı

HUVEYNAT : Turkish Risale

Çok küçük hayvancıklar. Mikroplar

HUVEYSAL : Turkish Risale

(C.: Huveysalat) Tıb: Ciltte peyda olan bir takım kabarcık

HUVEYZA : Turkish Risale

İshal, iç sürgünü

HUVTA : Turkish Risale

Arpa, buğday gibi hububat için yapılan avlu veya anbar

HUVVAN : Turkish Risale

(Hâin. C.) Hıyanet edenler, hâinler

HUVVARA : Turkish Risale

Ağartılmış yemek

HUVVE : Turkish Risale

Karalık. Siyahlık

HUY : Turkish Risale

f. Mizac, tabiat, ahlâk, âdet. * Ter

HUY-İ BED : Turkish Risale

Fenâ huy

HUYELA' : Turkish Risale

Kibir, ucub

HUYGERDE : Turkish Risale

f. Terlemiş. * Adet edinmiş, huy hâline getirmiş, alışmış

HUYUL : Turkish Risale

(Hayl. C.) Atlı alaylar. * Atlar. * Kötülerin meydana getirdiği kalabalık

HUYUT : Turkish Risale

(Hayt. C.) İpler. İplikler. Lifler. Teller

HUYUT-İ RAKÎKA : Turkish Risale

İnce iplikler

HUZ : Turkish Risale

Tuz ağacı dedikleri nesnedir ve denize yakın yerlerde posası denize düşüp rüzgârla dalga döve döve kehribar olur

HUZ Bİ-YEDÎ : Turkish Risale

Elimi al, elimden tut, bana yardım et (mânasında)

HUZ MÂ SAFÂ, DA'MÂ KEDER : Turkish Risale

"Safâ olanı al, keder vereni bırak", "Allahın müsaadesi olan ve neticesi safâ veren şeyi al, sonu keder vereni bırak", "İyisini al, kötüsünü bırak" meâlindedir

HUZ' : Turkish Risale

Alçaklık yapmak

HUZA'BÎL : Turkish Risale

(C.: Huz'a) Batıl şeyler. Halkı güldürecek boş şeyler, nesneler

HUZAFE : Turkish Risale

Sahtiyan kırpıntısı. * Bez kırpıntıları

HUZAHIZ : Turkish Risale

Suyu ve ağacı çok olan yer. * Şişman kimse

HUZAKA : Turkish Risale

Kıymetsiz ve rağbetsiz olan şey

HUZAKİYY : Turkish Risale

Lisanı fasih, konuşması açık olan kimse. * Eşek sıpası

HUZALE : Turkish Risale

Saman ufağı