Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
RESÜL : Turkish Risale

Peygamber. Yeni bir kitap ve yeni bir şeriat ile bir ümmete veya bütün beşeriyete Allah tarafından Peygamber olarak gönderilmiş olan zât. Mürsel de denir. Yeni bir kitap ve şeriatla gelmeyip kendinden evvelki Resülün getirdiği kitap ve şeriatı devam ettirirse, ona Nebi denir. * Haberci. * Huk: Tasarrufta hakkı olmaksızın, birisinin sözünü olduğu gibi bir başkasına bildiren kimse. * Elçi

RESÜL-ÜL MELÂHİM : Turkish Risale

Resül-i Ekrem'in (A.S.M.) bir ismidir. Cenk ve muharebe ile de vazifeli olduğundan ümmeti ve kendisi din için, dinin ihyası uğrunda büyük muharebelere mükellef olduğundan bu isim ile de yâd edilmiştir

RESÜL-ÜR RAHAT : Turkish Risale

Resül-i Ekrem'in (A.S.M.) bir ismidir. Kendisine tâbi olup onun getirdiği hakikatları tasdik ve iman ile insanlar büyük nimetlere ve rahatlara mazhar olduklarından kendisine bu isim verilmiştir. Ve kendisi buyurmuştur ki: "Ben dinin doğruluğu ve kolaylığı için peygamber gönderildim."
.. İnsanlara en büyük selâmeti ve rahatı bahş eden Resül-i Ekrem'in (A.S.M.) getirdiği İlâhî hakikatlar, beşeriyeti Cemalullâh'a ulaştırır ve en büyük rahata kavuşturur. (D.H.)

RESÜL-ÜR RAHMET : Turkish Risale

Peygamberimize (A.S.M.) verilen bir isim. Çünkü bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Rahmeten lil-âlemîn'dir

RESÜL-İ EKREM (A.S.M.) : Turkish Risale

(Bak: Muhammed (A.S.M.)

RESÜLULLAH : Turkish Risale

Allah'ın (C.C.) gönderdiği Peygamber. Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi

RESİBE : Turkish Risale

(C.: Rasibât) Dizlerde ve mafsallarda olan hastalık

RESİDE : Turkish Risale

f. Erişmiş, ulaşmış, yetişmiş

RESİDE-İ HİTÂM : Turkish Risale

Sona ermiş, hitâm bulmuş, bitmiş

RESİF : Turkish Risale

Su yüzüne kadar gelen sıralanmış kayalar

RESİL : Turkish Risale

(C.: Rüsül
Rüselâ) Elçi

RESİM : Turkish Risale

Bir çeşit deve yürüyüşü

RESİS : Turkish Risale

Yaralı, mecruh. * Köhne, eski. Eskimiş, yıpranmış

RESİYY : Turkish Risale

Hayır veya şerde musırrâne direnen. * Çatıyı ayakta tutan direk

RET' : Turkish Risale

(Rita'
Rütu') Yemek, içmek. Bolluk içinde dilediğini yiyip içmek. * Oynamak

RETAİM : Turkish Risale

(Retime. C.) Bir şeyi hatırlayabilmek için parmağa bağlanan iplikler

RETC : Turkish Risale

Kapıyı sürgülemek. Kapının kilitlenmesi

RETEB : Turkish Risale

Zahmet. Şiddet. * Şehadet parmağı ile orta parmak arası

RETEC : Turkish Risale

(Ritâc) Büyük kapı

RETED : Turkish Risale

Defne ağacının yaprağı

RETEH : Turkish Risale

Bündük-i Hindî denilen yuvarlak taş

RETEL : Turkish Risale

Muntazam, hoş. Gönül çeken

RETEME : Turkish Risale

(C.: Ratem) Bir ağaç cinsi

RETK : Turkish Risale

Yırtığı onarmak, yarığı düzeltmek, bitiştirmek

RETK (RETKÂN) : Turkish Risale

Adımların birbirine yakın olması. * Deve kuşunun sür'atle gitmesi