Turkish Risale
KUDDUS : Turkish Risale
Kusur ve noksanlıklardan müberrâ olan, en mukaddes. Hiç eksiği olmayan, pâk, temiz. Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarındandır. * Mübarekliğin hadsiz derecesini ifâde eder. "En mukaddes" gibi
KUDDUSÎ : Turkish Risale
Cenab-ı Hakk'ın Kuddus sıfatına dair ve müteallik. Kusursuz olan Cenab-ı Hakk'a ait. * Kudsi ve temiz olana ait ve ona müteallik
KUDDİSE : Turkish Risale
"Mübarek, kudsi ve mukaddes olsun." anlamına gelen bir kelimedir
KUDDİSE SIRRUHU : Turkish Risale
"Sırrı ve hakikatı muazzez ve müşerref olsun" meâlinde bir hürmet ifadesidir.(S- Sahabe-i Kiram Hazeratına Radıyallahu Anh denildiğine binaen, başkalara da bu mânada söylemek muvafık mıdır?Elcevap: Evet, denilir. Çünkü Resul-i Ekrem'in bir şiarı olan Aleyhissalâtü Vesselâm kelâmı gibi Radıyallahu Anh terkibi, sahabeye mahsus bir şiar değil, belki sahabe gibi Veraset-i Nübüvvet denilen Velâyet-i Kübrada bulunan ve makam-ı rızaya yetişen Eimme-i Erbaa, Şâh-ı Geylâni, İmam-ı Rabbani, İmam-ı Gazali gibi zatlara denilmeli. Fakat örf-ü ulemada Sahabeye, Radıyallahu Anh; Tâbiin ve Tebe-i Tâbiine, Rahimehullah; onlardan sonrakilere, Gaferehullah; ve Evliyaya, Kuddise Sırruhu denilir. M.)
KUDEGÎ : Turkish Risale
f. Çocukluk
KUDEK : Turkish Risale
(C.: Kudegân) f. Çocuk, sabi
KUDEK-MENİŞ : Turkish Risale
f. Çocuk tabiatlı. Çocuk mizaclı
KUDEMA : Turkish Risale
(Kadim. C.) Kadimler. Eski büyükler. Eski adamlar. İleri gelen büyükler. Eski zamanda gelmiş olanlar
KUDEYH : Turkish Risale
Küçük kadeh, kadehcik
KUDMUS : Turkish Risale
Kadim nesne, eski
KUDRET : Turkish Risale
Güç. Takat. * Her yeri kaplayan kudretullah. * Varlık. Ehliyet. Becerebilme. * Zenginlik. * Kabiliyet. * İlm-i kelâmda: Allah Teâlâ'ya mahsus ezelî ve ebedî ve bütün kâinatta tasarruf eden sıfattır.(Arkadaş bir kelime-i vâhidenin işitilmesinde; bir adam, bin adam birdir. Yaratılış hususunda da Kudret-i Ezeliyeye nisbeten bir şey, bin şey birdir. Nev ile fert arasında fark yoktur. M.N.)
KUDRET-İ KÜLLİYE : Turkish Risale
Cenab-ı Hakk'ın küllî ve mutlak olan kudreti
KUDRET-İ İLÂHİYE : Turkish Risale
Allah'ın kudreti.(Cenab-ı Hakk'ın kudret, ilim, iradesi; şemsin ziyâsı gibi bütün mevcudata âmm ve şâmil olup, hiçbir şeyle müvazene edilemez; Arş-ı Azama taalluk ettikleri gibi, zerrelere de taalluk ederler. Cenab-ı Hak, şems ve kameri halkettiği gibi, sineğin gözünü de O halketmiştir. Cenab-ı Hak; kâinatta vaz'ettiği yüksek mizan gibi, hurdebinî hayvanların bağırsaklarında da pek ince ve lâtif bir nizam vaz'etmiştir. Semadaki ecramı birbiriyle rabteden câzibe-i umumî kanunu gibi, cevahir-i ferdi de, yani zerratı da o kanunun bir misliyle nazmetmiştir. Sanki bu zerrat âlemi, o semavî âleme küçük bir misaldir. Hülâsa, aczin müdahalesi ile, kudret mertebeleri ayrılır. Aczi mümteni' olan kudretçe; büyük, küçük birdir.Kudret-i Ezeliye, en evvel eşyanın melekût, yani içyüzüne taalluk eder. bu yüz ise, alelumum güzel ve şeffaftır. Evet, şems ve kamerin yüzleri parlak olduğu gibi, gecenin ve bulutların da iç yüzleri ziyadardır. İ.İ.)
KUDRETYÂB : Turkish Risale
f. Gücü yetebilen, yapabilen, kuvvet ve kudreti olan
KUDS : Turkish Risale
Mübareklik. Kudsilik. Nezafet. Pâk olmak. Noksanlardan uzak olmak
KUDSÎ : Turkish Risale
(Kuds. dan) Mukaddes, kutsal, muazzez
KUDSÜMAN : Turkish Risale
Erkek örümcek
KUDSİYAN : Turkish Risale
Kudsiler. * Melekler. Melâike taifesi
KUDSİYET : Turkish Risale
Kudsilik, mukaddeslik, azizlik. * Temizlik, paklık
KUDUM : Turkish Risale
Uzak ve uzun bir yoldan gelmek. * Ayak basmak. * İleri geçmek. İlerilik
KUDUMİYYE : Turkish Risale
Uzak yoldan gelen bir büyük zâta, oranın halkı tarafından takdim edilen hediye. * Edb: Böyle bir vaziyetten dolayı yazılan kaside
KUDUR : Turkish Risale
(Kıdr. C.) Çömlekler, tencereler. Yemek pişirilen kaplar
KUDURÎ : Turkish Risale
(Hi:
428) Bağdadlıdır. Ahmed İbn-i Muhammed Bağdâdi diye de anılır. Hanefi fıkıh âlimlerindendir. Bu zatın, fıkha dâir meşhur kitabının ismi de Kudurî'dir
KUDVE : Turkish Risale
Halkın uyup tâbi oldukları kimse
KUF : Turkish Risale
f. Baykuş denen bir kuş cinsi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani