Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MASRU' : Turkish Risale

Sar'a hastalığına tutulmuş, sar'alı

MASRUAN : Turkish Risale

Sar'alı olarak, sar'a hastalığına tutulmuş olarak

MASRUF : Turkish Risale

Sarfolunmuş, harcanılmış olan

MASRİF : Turkish Risale

(Sarf. dan) Sarfetme ve harcama mahalli

MASS : Turkish Risale

(Mâssa) Emici, massedici

MASSA : Turkish Risale

Maraz, hastalık. * Zahmet

MASSETMEK : Turkish Risale

Emmek, emerek içmek

MAST : Turkish Risale

f. Yoğurt

MASTABA : Turkish Risale

(C.: Masâtıb) Sedir, peyke

MASTAKİ : Turkish Risale

Sakız

MASTUB : Turkish Risale

Damarlardan taşmış kan

MASTUR : Turkish Risale

(Satır. dan) Çizilmiş, yazılmış

MASTİHİ : Turkish Risale

Kıbrıs ve Sakız adalarında yetişen bir ağacın adı

MASUBE : Turkish Risale

İsâbet etmiş (felâket, musibet, belâ, âfet)

MASUG : Turkish Risale

Kalıba dökülmüş. * Örneğe uygun. * Düz

MASUN : Turkish Risale

Korunan, mahfuz, emin, muhafaza olunan. * Sâlim, sağlam

MASUNİYET : Turkish Risale

Eminlik, sağlamlık, muhafaza altında bulunmak, dokunulmazlık

MASUR : Turkish Risale

Birbirine katılmış şey. Mümtezic

MASUS : Turkish Risale

Sirke ile pişmiş güvercin

MASVAT : Turkish Risale

Çok bağıran

MASVER : Turkish Risale

Sütsüz keçi. * Sütü zor çıkan deve

MASYEF : Turkish Risale

(C.: Mesâyıf) Yaz gününde oturulacak yer. * Su yolunun eğri büğrü yeri

MASÎ : Turkish Risale

f. Pervasız, korkusuz

MASÎR : Turkish Risale

(C.: Masâyi) (Sayruret. den) Sürüp giden. * Karargâh. * Suyun aktığı yer. * Rücu etmek, dönüp gitmek. * Dönüp varılacak yer

MASİF : Turkish Risale

(C.: Mesâif) (Sayf. dan) Yazlık. Yazın oturulacak yer. Sayfiye yeri