Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi
NÜANS : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca nuance (renklerde açıklık, koyuluk derecesi; ince, küçük fark). Dilimizde daha çok "ince, küçük fark" anlamında kullanılan bu söz için iki karşılık teklif ediyoruz: çalar, ince ayrım. "Çalar" sözü Azerbaycan Türkçesinde nüans için kullanılmaktadır. "Çalmak" fiilinin bizde de kullanılan "sarıya çalmak, kırmızıya çalmak" örneklerindeki anlamdan çıkmıştır. Örnek: Yoksa hem vezin bozulur, hem de "işit" ile "dinle" arasındaki çalar (ince ayrım) kaybolur

OBSESYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca obsession. Bir psikoloji terimi olarak dilimizde "bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşı kurtulamadığı düşünce, sürekli endişe, sabit fikir" anlamlarında kul-lanılmaktadır. Kurulumuz obsesyon kelimesine karşılık olarak takınç kelimesinin kabul edilmesini uygun bulmuştur

ODİTORYUM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca auditorium. "Eski Roma’da şairlerin eserlerini dinlemek için toplanılan yer" anlamındaki bu kelime, günümüzde konferanslara elverişli salonlar, radyo evlerinde konser veya temsillerin izlendiği yerler için kullanılmaktadır. Kurulumuz bu söze karşılık olarak dinleme salonu kelimesini kabul etmiştir. Örnek: Yıldız Teknik Üniversitesi dinleme salonunda yapılacak olan toplu çalışma bugün
30'da başlayacak

OFANS : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Teklif edilen karşılık: hücum

OFANSİF : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Karşılığı: hücuma dayalı. Örnek: Takımı, sürekli olarak hücuma dayalı oyuna yönlendiriyorlar

OFF SHORE : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizceden dilimize geçen bu söz bir bankacılık terimidir. "Kıyıdan uzak, kıyıdan esen" an-lamına gelen bu söz, bankacılıkta "Bir ülkede yabancı paralarla yapılan bankacılık veya bir ülkede vergi mevzuatı, kambiyo sınırlamaları dışında faaliyetini sürdüren bankacılık" şeklinde tanımlanabilir. Kurulumuz, bu söz için kıyı bankacılığı karşılığını önermektedir

OFF THE RECORD : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce off the record. İngilizceden dilimize geçen bu sözü özellikle gazete sütunlarında tercih edenler, "yayımlanamaz, açıklanamaz, kayıt dışı" anlamlarında kullanmaktadırlar. Kurulumuz bu kelime için yayın dışı sözünü önermektedir. Örnek: Yazar bu açıklamayı yayın dışı, yani yayımlanmaması kaydıyla yapmıştır

OFF-ROAD : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce off (uzağa, ileriye, öteye) + road (yol). Motor sporları alanında kullanılan ve “her türlü arazi şartlarında özel motorlu araçlarla yapılan yarış” anlamına gelen bu kelime için Kurulumuz, dilimizde zaten var olan arazi vitesi ve arazi aracı kelimelerini de göz önüne alarak arazi yarışı ve arazi turu karşılıklarını teklif etmektedir. Örnekler: İki volkanın arasında kalan harika bir vadide arazi yarışı (arazi turu) yaparak El Salvador’a doğru inmeye başladık. Bugüne kadar satışa sunulan arazi araçları arasında ilk kez biri için bu kadar çok talep oldu

OFSAYT : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce off + side (yan; kıyı; yön). Teklif ettiğimiz karşılık: açığa düşme

OKAZYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca occasion (fırsat; etken; kelepir mal). Dilimizde "fırsat" ve "kelepir" anlamlarında kullanıldığı görülmektedir. Teklif ettiğimiz karşılıklar: fırsat, kelepir. Örnekler: Büyük bir fırsat yakaladık. Kelepir mallar ucuz oluyor

OLİGOPOL : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca oligopole. "Birkaç satıcının tekelinde bulunan piyasayla ilgili" anlamına gelen bu söz için Kurulumuz, takım tekeli karşılığını önermektedir. Ayrıca bu sözün oligopolleşme şeklinde kullanılan fiil biçimine karşılık olarak da takımca tekelleşme denilmelidir. Örnek: Bankacılık sisteminde giderek hızlanan ve devletçi ağırlıktaki takımca tekelleşmeye kimse değinmiyor

OMBUDSMAN : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizceden dilimize giren bu kelime, "Parlâmento tarafından görevlendirilen, vatandaşları resmî makamların keyfî ve yasa dışı davranışlarına karşı korumakla görevli kişi ve kurum, kamu denetçisi" anlamındadır. Kurulumuz bu terim için kamu denetçisi karşılığının kullanılmasını önermektedir. Örnek: Kamu denetçisi kurumlarda iki önemli özellik bulunur. Anayasal bağımsızlık ve çok geniş bir araştırma yapma hakkı

ON SCREEN : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce olan bu söyleyiş de daha çok borsayla ilgili işlemlerde geçmektedir. Screen bilindiği gibi “ekran” anlamındadır. Kurulumuz, bu söz yerine ekranda kelimesinin kullanılmasını önermektedir. Örnek: Ekranda hisse senedi ve tahvil borsası resmen başlatıldı

OPORTÜNİZM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca opportunisme (fırsatçılık, eyyamcılık). Bu kelimenin de dilimizde karşılığı vardır: fırsatçılık. Örnek: Siyasette fırsatçılığın asla hoş karşılanmaması gerekir

OPSİYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca option (seçme, tercih; seçilecek şey; şık). Ekonomide, almak veya satmak konusunda kesin karar verme yetkisini ifade eder. Belirlenen süre içinde alıcı veya satıcı karar vermek zorundadır. Bu anlamda teklif ettiğimiz karşılık: seçme yetkisi. Örnek: Alıcı veya satıcı belirlenen süre içinde seçme yetkisine sahiptir. Bankacılıkta ise opsiyon kelimesi, "borç senetlerinin ödenmesi için vade tarihinden itibaren tanınan iki iş günü" anlamında kullanılmaktadır. Bu anlam için teklif ettiğimiz karşılık: ödeme süresi. Örnek: Borç senetlerinin ödeme süresi içinde ödenmesi gerekir. Opsiyon sözü, özellikle ulaşımda, bilet alımında kullanılmakta ve ayırtılan biletin belli bir zamana kadar alınıp alınamayacağına karar verme süresini ifade etmektedir. Bu anlam için teklif ettiğimiz karşılık: seçme süresi. Örnekler: Biletinizi almanız için size yarına kadar seçme süresi tanıyoruz. Süreli bilet (opsiyonlu bilet)

OPTİMAL : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca optimal. Dilimizde daha çok bir ekonomi terimi olarak kullanılan bu kelime “en iyi, en yüksek, en uygun” anlamlarındadır. Kurulumuz da bu söz için en uygun karşılığını benimsemiştir. Optimal sözü yanında aynı kökten gelen optimum kelimesi de dilimizde kullanılmaktadır. Kurulumuz bu söz için de uygun değer karşılığının benimsenmesine karar vermiştir. Örnek: Türk tarım işletmeleri küçük oluşları sebebiyle ekonomik yönden en uygun ölçünün çok uzağındadırlar

OPTİMİZASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca optimisation. Türkçede “mümkün olan en iyi duruma getirme” anlamında kul-lanılan bu kelime için Kurulumuz da en uygun duruma getirme karşılığını benimsemiştir

OPTİMİZM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca optimisme. Dilimize bir felsefe terimi olarak “her şeyi en iyi yanından gören, her durumda iyi bir çıkış yolu uman dünya görüşü, iyimserlik, nikbinlik” anlamında geçen bu söze karşılık olarak Kurulumuz, daha önceden teklif edilmiş olan iyimserlik kelimesinin uygun olduğu görüşündedir. Ayrıca bu sözün optimist şeklindeki türevine karşılık olarak iyimser kelimesi kullanılmalıdır. Örnek: Cemil Özeren, Ayna grubu söz konusu olduğunda Güleryüz kadar iyimser bir yaklaşım sergileyemiyormuş

ORDÖVR : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca hors-d'oeuvre (konu dışı; çerez, meze). "Asıl yemekten önce yenen soğuk yiyecekler" anlamında kullanılan ordövr için teklif ettiğimiz karşılıklar: yemekaltı, ön yemek. "Alt" ve "üst" kelimeleri dilimizde "önce" ve "sonra" anlamına da gelmektedir. "Kahvaltı" kahveden önce demektir; "yemek üstüne" yemekten sonra demektir. Bazı aş evlerimizde yemekten önce gelen sıcak yiyeceklere "bardakaltı" denilmektedir. Bu anlam ve örneklere dayanarak "yemekaltı" karşılığını teklif ediyoruz. Örnek: Yemekaltından (ön yemekten) sonra balık ısmarlasak daha iyi olacak

ORYANTASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca orientation. “Yönelme; çevre şartlarına uydurma veya uyma, alışma; yeni bir çevreye alıştırma programı” anlamındaki bu Fransızca kelime için Kurulumuz, alıştırma ve uyum karşılıklarını önermektedir. Örnek: Akademi İstanbul, öğrencileri için ABD’de alıştırma (uyum) gezileri de düzenliyor

OTANAZİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Lâtince euthanasia. Tıpta “özellikle ümitsiz durumda olan hastaların ıstıraplarını dindirmek için doktor kontrolünde hayatlarına son verme” anlamında kullanılan bu kelime için Kurulumuzun teklif ettiği karşılık ölme hakkı’dır. Örnek: Amerika’da ölme hakkını yasal hâle getiren ilk eyalet Oregon oldu

OTOMASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca automation. Endüstride, yönetimde ve bilimsel çalışmalarda insan aracılığı ve müdahalesi olmadan işlerin kendiliğinden yürümesi. Bu söz için Kurulumuz, kendiişlerlik karşılığını önermektedir. Aynı köke dayanan otomatik sözü içinse Kurulumuz, kendiişler kelimesinin uygun bir karşılık olduğunu kararlaştırmıştır. Örnek: Kâr artışında bilgisayarla sağlanan kendiişlerliğin katkısı olduğunu söyledi

OTOPRODÜKTÖR : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Yunanca autos "kendi kendine" ve İngilizce producer "üretici, yapımcı" biçiminde kurulan bu birleşik kelime "kendi kendine üreten" anlamında kullanılmaktadır. Kurulumuz bu kelimeye karşılık olarak kendiüretir sözünü önermektedir. Örnek: Enerji Bakanlığına başvuruda bulunup kendiüretir olmak isteyenlere 1999 yılının sonuna kadar gaz verilemeyecek

OTORİZASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızcadan dilimize giren ve genellikle bankacılık terimi olarak kullanılan bu söz, "izin, izin verme; yetki, yetkililik; izin belgesi" anlamını taşımaktadır. Komisyonumuzun bu söze önerdiği karşılık yetkilendirme’dir. Örnek: Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş bir hâlde, İş Bankasının Ankara’daki kredi kartları merkezini aradım. Karşıma yetkilendirme görevlilerinden Uğurhan Çelik çıktı

OUT (OLMAK) : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce out (dışarıda, dışında; tamamen). "In" kelimesinin zıt anlamlısı olarak "modası geçmek, modası geçmiş şeyler" karşılığında kullanılmaktadır. İngilizce "to be out of fashion" karşılığında fiil olarak tekliflerimiz: tutulmamak, tutulmaz olmak. Örnek: Televizyonda her gün yayımlanan "Ana", eski programlarını tekrar ettiği için tutulmaz oldu