Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAPALI : Turkish Turkish

(ışyeri için) çalışma süresi sona ermiş

KAPALI : Turkish Turkish

aşı örtülü (kadın)

KAPALI : Turkish Turkish

açık ve kesin sözcük kullanmadan söylenen, °müphem: kapalı anlatım

KAPALI : Turkish Turkish

gizli, saklı

KAPALI : Turkish Turkish

dışadönük yaradılışta olmayan

KAPALI : Turkish Turkish

(giyecek için) açık olmayan

KAPALI : Turkish Turkish

soyut bir şeye karşı önyargılı olan, onu benimsemeyen

KAPALI : Turkish Turkish

ir topluluğun, grubun katılmasına izin verilmeyen toplantı

KAPALI : Turkish Turkish

üstü çatıyla örtülü

KAPALI DEVRE : Turkish Turkish

içinden sürekli akım geçen elektrik devresi

KAPALI GEÇMEK : Turkish Turkish

(bir konuda) önemli noktaya değinmemek

KAPALI GİŞE : Turkish Turkish

ütün biletleri satılmış olan

KAPALI HAVA : Turkish Turkish

ulutlu hava

KAPALI HECE : Turkish Turkish

ünsüzle biten hece

KAPALI KALP AMELİYATI : Turkish Turkish

kalbin fizyolojik çalışması durdurulmadan yapılan kalp ameliyatı

KAPALI KUTU : Turkish Turkish

içindekini belli etmeyen, sır saklayan

KAPALI KUTU : Turkish Turkish

niteliği gizli kalan

KAPALI YER KORKUSU : Turkish Turkish

dar ve kapalı yerlerde duyulan kaygı ya da korku, °klostrofobi

KAPALI YETİŞMEK : Turkish Turkish

toplum yaşamına girmeden, karışmadan yetişmek

KAPALIÇARŞI : Turkish Turkish

dükkân ve ara yollarının üzeri tonoz ve kubbelerle örtülü çarşı

KAPALILIK : Turkish Turkish

kapalı olma durumu

KAPALILIK : Turkish Turkish

anlatımın açık ve kesin olmama özelliği, °ipham

KAPALITOHUMLULAR : Turkish Turkish

açıktohumlularla, tohumlu bitkileri içine alan bitkiler âleminin bir altşubesi

KAPAMA : Turkish Turkish

kapamak eylemi

KAPAMA : Turkish Turkish

üzeri taze soğan, marulla kapatılarak pişirilmiş kuzu eti yemeği