Turkish Turkish
KOKLAN : Turkish Turkish
kefal
KOKLAŞMA : Turkish Turkish
koklaşmak eylemi
KOKLAŞMAK : Turkish Turkish
irbirini koklamak
KOKLAŞMAK : Turkish Turkish
anlaşmak, birbirini sevmek
KOKLAŞTIRMA : Turkish Turkish
artıkları, birçok uygulama alanında kullanılan koka dönüştürme işlemi
KOKLATMA : Turkish Turkish
koklatmak eylemi
KOKLATMAK : Turkish Turkish
koklamak eylemini yaptırmak
KOKLATMAK : Turkish Turkish
yararlandırmak, biraz vermek
KOKLATMAK : Turkish Turkish
(olumsuz biçimiyle) hiç vermemek
KOKLAYIŞ : Turkish Turkish
koklamak eylemi ya da biçimi
KÖKLEME : Turkish Turkish
köklemek eylemi
KÖKLEMEK : Turkish Turkish
ir bitkiyi köküyle birlikte topraktan çıkarmak, kökertmek
KÖKLEMEK : Turkish Turkish
toprakta kalan bitki köklerini ayıklamak
KÖKLEMEK : Turkish Turkish
minder, şilte gibi şeylerin iki yüzünü yer yer dikişlerle tutturmak
KÖKLEMEK : Turkish Turkish
ınce saç örgülerinden birkaçını yeniden bir arada örmek
KÖKLEMEK : Turkish Turkish
(sazı) kurmak
KÖKLENDİRİLİŞ : Turkish Turkish
köklendirilmek eylemi ya da biçimi
KÖKLENDİRİLME : Turkish Turkish
köklendirilmek eylemi
KÖKLENDİRİLMEK : Turkish Turkish
köklenmesi sağlanmak
KÖKLENDİRME : Turkish Turkish
köklendirmek eylemi
KÖKLENDİRMEK : Turkish Turkish
ir ağacın aşı yerini, aşı filizinin kök salması için toprağa gömmek
KÖKLENDİRMEK : Turkish Turkish
kök vermesini sağlamak
KÖKLENİŞ : Turkish Turkish
köklenmek eylemi ya da biçimi
KÖKLENME : Turkish Turkish
köklenmek eylemi
KÖKLENMEK : Turkish Turkish
(bitki için) kök oluşmak; kök salmak, kök tutmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani