Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
MEDENİLEŞMEK : Turkish Turkish

uygarlaşmak

MEDENİLİK : Turkish Turkish

uygarlık

MEDENİYET, -Tİ : Turkish Turkish

uygarlık

MEDENİYETSİZ : Turkish Turkish

uygarlaşmamış, yabanıl

MEDET : Turkish Turkish

yardım, °imdat

MEDET : Turkish Turkish

yardım et, °imdat

MEDET ALLAH! : Turkish Turkish

zor bir durumda bulunulurken söylenir

MEDET UMMAK ( YA DA BEKLEMEK) : Turkish Turkish

yardım beklemek

MEDİKOSOSYAL : Turkish Turkish

toplum hekimliğiyle ilgili olan

MEDİKOSOSYAL : Turkish Turkish

toplum hekimliği

MEDİNEKURDU, -NU : Turkish Turkish

ınsan ve birçok başka memelinin, derialtı katılgan dokusunda yaşayan sıcak ülkeler solucanı (filaria medinensis)

MEDİTASYON : Turkish Turkish

dalınç

MEDİYASTİN : Turkish Turkish

göğsün, yanlardan akciğerlerle, önden göğüs kemiği, arkadan omurgayla sınırlanan orta bölgesi

MEDLUL, -LÜ : Turkish Turkish

anlam

MEDRESE : Turkish Turkish

ıslam ülkelerinde, genellikle ıslam dini kurallarına uygun bilgilerin okutulduğu yer

MEDRESE : Turkish Turkish

fakülte

MEDRESELİ : Turkish Turkish

medrese öğrencisi (olan)

MEDÜZ : Turkish Turkish

denizanası

MEDYA : Turkish Turkish

yazılı, sesli ya da görsel tüm kitle iletişim araçları, basın yayın

MEDYUM : Turkish Turkish

uhötesi deneylerinde, ruhlarla insanlar arasında aracılık ettiğini ileri süren kimse

MEDYUMLUK : Turkish Turkish

medyum olma durumu

MEDYUN : Turkish Turkish

verecekli, borçlu

MEFAHİR : Turkish Turkish

övünülecek şeyler, övünceler

MEFHARET, -Tİ : Turkish Turkish

övünme, övünce, °iftihar etme

MEFHUM : Turkish Turkish

kavram