Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
MOLAS : Turkish Turkish

karbonatlı kumtaşı

MOLEKÜL : Turkish Turkish

element ya da bileşikleri oluşturan ve onların özgül niteliklerini gösteren en küçük birim, özdek

MOLEKÜL : Turkish Turkish

(fiziksel kimyada) bir ya da birkaç atomun birleşmesinden oluşan, birkaç çekirdek ya da elektronlu yapı

MOLEKÜL : Turkish Turkish

ir bütünün en küçük parçası

MOLEKÜLER : Turkish Turkish

moleküle ilişkin, molekülle ilgili

MOLİBDEN : Turkish Turkish

atom numarası 42, atom ağırlığı 95,94 olan ve 617 °c'ye doğru ergiyen, gümüş beyazlığında, kırılgan, türlü çeliklerin alaşımına giren element, simgesi mo

MOLİBDİN : Turkish Turkish

doğada ancak amorf durumunda bulunan, doğal molibden oksit

MOLLA : Turkish Turkish

üyük kadı

MOLLA : Turkish Turkish

medrese öğrencisi

MOLLA : Turkish Turkish

üyük bilgin

MOLLA : Turkish Turkish

softa bozuntusu

MOLLALIK : Turkish Turkish

molla olma durumu

MOLOTOFKOKTEYLİ : Turkish Turkish

ir şişeye benzin, makineyağı, deterjan doldurularak yapılan fitilli bir tür yangın bombası

MOLOZ : Turkish Turkish

toprak ve kireçle karışık taş kırıntıları, yapı döküntüsü

MOLOZ : Turkish Turkish

değersiz, işe yaramaz şey ya da kimse, süprüntü

MOLOZ DUVAR : Turkish Turkish

moloz taşlarla yapılan duvar

MOLOZ TAŞ : Turkish Turkish

kaba, pürüzlü taş

MOLOZCU : Turkish Turkish

ir yapının yıkımından sonra yapı döküntülerini toplayan kimse

MOLOZLAŞMAK : Turkish Turkish

değeri düşmek, işe yaramaz olmak, bozulmak, çirkinleşmek

MOLOZLU : Turkish Turkish

ıçinde, üzerinde moloz bulunan

MOLOZLUK : Turkish Turkish

molozla dolu toprak yığını

MOLOZLUK : Turkish Turkish

değersiz, işe yaramaz olma durumu

MOMENT, -Tİ : Turkish Turkish

kuvvetin, bir cismi, bir nokta ya da bir eksen yöresinde döndürme etkisini belirleyen vektör niceliği

MONARŞİ : Turkish Turkish

tekerklik

MONARŞİST : Turkish Turkish

tekerkçi