Turkish Turkish
NAZARI İTİBARA ALMAK : Turkish Turkish
göz önüne almak; önemsemek, önem vermek, değer vermek
NAZARİYAT, -TI : Turkish Turkish
kuramlar
NAZARİYAT, -TI : Turkish Turkish
kuram
NAZARİYATÇI : Turkish Turkish
kuramcı
NAZARİYE : Turkish Turkish
kuram, teori
NAZARLIK : Turkish Turkish
nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan, kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska gibi şey
NAZENİN : Turkish Turkish
cilveli, nazlı
NAZENİN : Turkish Turkish
narin, ince yapılı
NAZENİN : Turkish Turkish
(yerme amacıyla) şımarık, nazlı yetiştirilmiş
NAZENİN : Turkish Turkish
ir bektaşi tarikatının adı
NAZİ : Turkish Turkish
nazizm yanlısı (kimse)
NAZİK, -Kİ : Turkish Turkish
aşkalarına karşı saygılı davranan
NAZİK, -Kİ : Turkish Turkish
ınce yapılı, °narin
NAZİK, -Kİ : Turkish Turkish
özen, dikkat gösterilmezse kırılabilen, bozulabilen
NAZİK, -Kİ : Turkish Turkish
özen gösterilmezse, gerekli önlemler alınmazsa kötüleşebilen, °kritik
NAZİK, -Kİ : Turkish Turkish
dikkat isteyen, özen gerektiren
NAZİKÂNE : Turkish Turkish
ıncelikle, saygıyla, nezaketle
NAZİKÇE : Turkish Turkish
nazik, ince, saygılı (bir biçimde)
NAZİKLEŞME : Turkish Turkish
nazikleşmek eylemi
NAZİKLEŞMEK : Turkish Turkish
nazik davranmak
NAZİKLEŞMEK : Turkish Turkish
özen gösterilmezse kötüleşebilecek bir duruma girmek
NAZİKLİK : Turkish Turkish
nazik olma durumu ya da nazikçe davranış, °nezaket
NAZİL : Turkish Turkish
ınen, inmiş
NAZİL : Turkish Turkish
konaklayan
NÂZIM : Turkish Turkish
düzenleyen, düzene koyan, °tertip eden
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani