Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
NÂZIM : Turkish Turkish

koşuk yazan kimse

NÂZIM PLAN : Turkish Turkish

ir kentin bütün bayındırlık işlerinde göz önünde tutulmak için hazırlanmış plan

NAZIM, -ZMI : Turkish Turkish

koşuk

NAZİR : Turkish Turkish

enzer, eş, örnek

NAZIR : Turkish Turkish

ir yere doğru bakan (ev, oda vb.)

NAZIR : Turkish Turkish

akan

NAZİRE : Turkish Turkish

(davranış, söz için) karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz

NAZİRE : Turkish Turkish

aşka bir koşuk örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan koşuk

NAZİRE YAPMAK : Turkish Turkish

ir söze, bir davranışa, benzeriyle karşılık vermek

NAZİZM : Turkish Turkish

almanya'da hitler tarafından kurulan nasyonal sosyalist partisi'nin alman ırkının üstünlüğünü savunan politikası, alman faşizmi

NAZLANIŞ : Turkish Turkish

nazlanmak eylemi ya da biçimi

NAZLANMA : Turkish Turkish

nazlanmak eylemi

NAZLANMAK : Turkish Turkish

kolayca gönlü olmamak, ısrar beklemek

NAZLANMAK : Turkish Turkish

ısteksiz görünmek

NAZLI : Turkish Turkish

kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, °işveli, °edalı

NAZLI : Turkish Turkish

üstüne titrenilen değer verilen, sevgili

NAZLI : Turkish Turkish

özen isteyen, °nazik

NAZLILIK : Turkish Turkish

nazlı olma durumu

NB : Turkish Turkish

niyobyum'un simgesi

ND : Turkish Turkish

neodim'in simgesi

NE : Turkish Turkish

n harfinin adı

NE : Turkish Turkish

neon'un simgesi

NE : Turkish Turkish

hangi şey

NE : Turkish Turkish

soru biçiminde şaşma bildiren ünlem

NE : Turkish Turkish

(koşul birleşik zamanıyla) her şey