Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÖMÜR, -MRÜ : Turkish Turkish

yaşama ya da var olma süresi, yaşam, °hayat

ÖMÜR, -MRÜ : Turkish Turkish

çok hoşa giden

OMURGA : Turkish Turkish

irbiriyle eklemlenince kafatasından kuyruksokumuna değin uzanan bir kemik eksen oluşturan omurların tümü, belkemiği

OMURGA : Turkish Turkish

gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı öğesi

OMURGA : Turkish Turkish

ir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği esas

OMURGALI : Turkish Turkish

omurgası olan

OMURGALILAR : Turkish Turkish

memelileri, kuşları, amfibyumları, sürüngenleri, yuvarlakağızlıları ve balıkları içine alan hayvan bölümü

OMURGASIZ : Turkish Turkish

omurgası olmayan

OMURGASIZLAR : Turkish Turkish

omurgasız çokgözeli hayvanlar

OMURGASIZLAR : Turkish Turkish

kaypak karakterli, kişiliksiz

OMURİLİK : Turkish Turkish

omurga içinde bulunan kanal boyunca uzanan, bozmadde ve akmaddeden oluşan sinirsel doku, °murdarilik

OMURLARARASI : Turkish Turkish

ıki omur arasında bulunan

ÖMÜRLER OLSUN! : Turkish Turkish

eli öpülenin, öpene "çok yaşa" anlamında söylediği söz

ÖMÜRLÜ : Turkish Turkish

ömrü uzun olan

ÖMÜRLÜ : Turkish Turkish

uzun süreli

ÖMÜRSÜZ : Turkish Turkish

ömrü kısa olan

ÖMÜRSÜZ : Turkish Turkish

kısa süren, yararsız

OMUZ BAŞI : Turkish Turkish

kol ile omzun birleştiği yer

OMUZ KALDIRMAK : Turkish Turkish

ilmez gibi davranmak

OMUZ OMUZA : Turkish Turkish

çok sıkışık bir durumda

OMUZ OMUZA : Turkish Turkish

dayanışarak, birlikte

OMUZ ÖPÜŞMEK : Turkish Turkish

eşit derecede olmak

OMUZ SİLKMEK : Turkish Turkish

aldırmamak, önem vermemek, önemsiz bulmak

OMUZ VERMEK : Turkish Turkish

omzuyla dayanmak

OMUZ VERMEK : Turkish Turkish

destek olmak