Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

ZIRIL ZIRIL : Turkish Turkish

(ter ve gözyaşı için) iri damlalar halinde akarak

ZIRILDAMA : Turkish Turkish

zırıldamak eylemi

ZIRILDAMAK : Turkish Turkish

durmaksızın söylenerek hoşnutsuzluğunu açığa vurmak

ZIRILDAMAK : Turkish Turkish

sürekli ağlamak

ZIRILDANMA : Turkish Turkish

zırıldanmak eylemi

ZIRILDANMAK : Turkish Turkish

zırıldamak

ZIRILTI : Turkish Turkish

zırıldama sesi ya da eylemi

ZIRILTI : Turkish Turkish

anlaşmazlık nedeniyle çıkan kavga; geçimsizlik

ZIRILTI : Turkish Turkish

can sıkan çalgı ya da hoşa gitmeyen müzik

ZIRILTI : Turkish Turkish

adı anımsanmayan ya da söylenilmek istenmeyen şeyleri anlatmak için kullanılır

ZIRILTI ÇIKARMAK : Turkish Turkish

anlaşmazlık nedeniyle kavga etmek

ZİRKON : Turkish Turkish

zirkonyum'un doğal durumda bulunan en önemli bileşiği; renksiz, sarı, yeşil, kahverengi türleri olan doğal ve saydam, değerli taş

ZİRKON : Turkish Turkish

ergime noktası 2700 °c'ye yaklaşan, ateşe çok dayanıklı beyaz renkli, katı, zirkonyum bileşiği. zro

ZİRKONYUM : Turkish Turkish

atom sayısı 40, atom ağırlığı 91,22, yoğunluğu 6,25 olan, siyah toz biçiminde bir element, simgesi zr

ZIRLAK : Turkish Turkish

sürekli zırlayan

ZIRLAMA : Turkish Turkish

zırlamak eylemi

ZIRLAMAK : Turkish Turkish

zırıldamak

ZIRLATMA : Turkish Turkish

zırlatmak eylemi

ZIRLATMAK : Turkish Turkish

zırlamasına neden olmak

ZIRNIK : Turkish Turkish

arsenik

ZIRNIK : Turkish Turkish

herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası

ZIRNIK (BİLE) KOKLATMAMAK : Turkish Turkish

en ufak bir şey vermekten kaçınmak

ZIRNIK BİLE VERMEM : Turkish Turkish

en ufak bir şey vermem

ZIRNIK KALMAMAK : Turkish Turkish

pek azı, en küçük parçası bile kalmamak

ZIRT ZIRT : Turkish Turkish

ıkide birde, sık sık ve uygunsuz zamanlarda