Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÜŞÜNÜŞ : Turkish Turkish

düşünmek eylemi ya da biçimi

DÜŞÜNÜŞ : Turkish Turkish

ınsanın, özellikle eylemlerine yön veren ahlaksal tutumu ve düşünme biçimi

DÜŞÜRMEK : Turkish Turkish

düşmesine yol açmak, düşmesine neden olmak

DÜŞÜRMEK : Turkish Turkish

(taş, solucan için) vücuttan atmak

DÜŞÜRMEK : Turkish Turkish

cenini vücuttan atmak

DÜŞÜRMEK : Turkish Turkish

değerli bir şeyi ucuz ya da kolay ele geçirmek

DÜŞÜRÜCÜ : Turkish Turkish

düşürme özelliği olan

DÜŞÜRÜLMEK : Turkish Turkish

düşürmek eylemine konu olmak ya da düşürmek eylemi yapılmak

DÜŞÜRÜLÜŞ : Turkish Turkish

düşürülme eylemi ya da biçimi

DÜŞÜŞ : Turkish Turkish

düşmek eylemi ya da biçimi, °sukut

DÜT : Turkish Turkish

korna ya da düdük sesi

DÜT : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) araba

DUT GİBİ OLMAK : Turkish Turkish

çok sarhoş olmak

DUT GİBİ OLMAK : Turkish Turkish

utanmak, mahcup olmak

DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNMEK : Turkish Turkish

neşe ve konuşkanlığını yitirmek, susmak

DUT, -TU : Turkish Turkish

dutgillerden, kuzey yarımkürenin genellikle ılıman bölgelerinde yetişen, yapraklarıyla ipekböceği beslenen ağaç (morus)

DUT, -TU : Turkish Turkish

u ağacın ak, kara, pembe renkte ekşi ya da tatlı, sulu meyvesi

DUTAR : Turkish Turkish

kırgız, tacik ve özbek türkleri arasında yaygın olan, dut ağacından yapılmış, armut biçiminde, çoğunlukla çift telli çalgı

DUTÇULUK : Turkish Turkish

dut ağacı yetiştirme

DUTGİLLER : Turkish Turkish

dut, incir ve benzeri cinsleri içine alan ikiçeneklilerden bir bitki familyası

DUTLUK : Turkish Turkish

dut ağaçlarının çok olduğu yer, dut bahçesi

DÜTTÜRÜ : Turkish Turkish

kılığı ciddi olmayan, tuhaf ve hafif giyimli

DÜTTÜRÜ : Turkish Turkish

dar ve kısa (giysi)

DÜTTÜRÜ LEYLA : Turkish Turkish

tuhaf, dar ve kısa giyimli kadın

DUVAK : Turkish Turkish

gelinin başını kimi zaman da yüzünü kapayan dantel ya da tülden örtü