Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÜŞSÜZ : Turkish Turkish

düşü olmayan

DÜSTUR : Turkish Turkish

genel kural, °kaide

DÜSTUR : Turkish Turkish

yasaları içine alan kitap

DÜŞÜK : Turkish Turkish

aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış

DÜŞÜK : Turkish Turkish

az

DÜŞÜK : Turkish Turkish

değeri azalmış

DÜŞÜK : Turkish Turkish

ıktidardan düşmüş ya da düşürülmüş

DÜŞÜK : Turkish Turkish

elli dil kurallarına uymayan

DÜŞÜK : Turkish Turkish

eski değer ve orununu yitirmiş olan, devrik, °sakıt

DÜŞÜK : Turkish Turkish

yaşayabilecek duruma gelmeden düşen yavru, cenin, °cenini sakıt, °sakıt, °sıkıt (ii)

DÜŞÜK YAPMAK : Turkish Turkish

çocuk düşürmek

DÜŞÜKLÜK : Turkish Turkish

düşük olma durumu

DÜŞÜKLÜK : Turkish Turkish

adilik, bayağılık, seviyesizlik

DÜŞÜKLÜK : Turkish Turkish

(söz ve yazıda) kuralara uymama durumu

DÜŞÜM : Turkish Turkish

düşme

DÜŞÜM : Turkish Turkish

tahıl yığınları üzerine çalınmasını önlemek üzere vurulan damga

DÜŞÜN : Turkish Turkish

duyularla değil zihinsel olarak tasarlanan, biçim verilen, canlandırılan nesne ya da olay, °fikir, °tefekkür, °ide

DÜŞÜN DÜŞÜN BOKTUR İŞİN : Turkish Turkish

kötü bir durumda, çıkar yol bulunamadığında söylenir

DÜŞÜNCE : Turkish Turkish

düşünme sonucu varılan, düşünmenin ürünü olan görüş, zihinsel yaratım, °mütalaa, °fikir, °mülahaza, °ide

DÜŞÜNCE : Turkish Turkish

dış dünyanın insan zihnine yansıması

DÜŞÜNCE : Turkish Turkish

tasa, kaygı, sıkıntı

DÜŞÜNCE : Turkish Turkish

ir kişiye, bir topluluğa, döneme özgü fikirler, öğreti

DÜŞÜNCE : Turkish Turkish

akıl, zekâ

DÜŞÜNCE : Turkish Turkish

niyet, tasarı

DÜŞÜNCE ALIŞVERİŞİ : Turkish Turkish

karşılıklı görüş bildirme