Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÜŞMAN : Turkish Turkish

aralarında birbirleriyle silahlı çatışmaya varacak ölçüde anlaşmazlık olan taraflarım her biri

DÜŞMAN : Turkish Turkish

ir şeyin yaşamasına, barınmasına engel olan (güç, tutum vb.)

DÜŞMAN : Turkish Turkish

ir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen

DÜŞMAN : Turkish Turkish

kimi şeylerden nefret eden, tiksinen kimse

DÜŞMAN : Turkish Turkish

irinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan(kimse), yağı, °hasım

DÜŞMAN : Turkish Turkish

irbirleriyle savaşan devletler ve bu devletlerin asker, sivil bütün uyrukları

DÜŞMAN : Turkish Turkish

aralarında birbirleriyle silahlı çatışmaya varacak ölçüde anlaşmazlık olan taraflarım her biri

DÜŞMAN : Turkish Turkish

ir şeyin yaşamasına, barınmasına engel olan (güç, tutum vb.)

DÜŞMAN : Turkish Turkish

ir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen

DÜŞMAN : Turkish Turkish

kimi şeylerden nefret eden, tiksinen kimse

DÜŞMAN AĞZI : Turkish Turkish

düşmanın uydurduğu söz

DÜŞMAN AĞZI : Turkish Turkish

düşmanın uydurduğu söz

DÜŞMAN BAŞINA : Turkish Turkish

kötü bir durumun ağırlığını göstermek için kullanılır

DÜŞMAN BAŞINA : Turkish Turkish

kötü bir durumun ağırlığını göstermek için kullanılır

DÜŞMAN ÇATLATMAK : Turkish Turkish

iyi durum ve başarılarla düşmanı kıskandırmak ya da kızdırmak

DÜŞMAN ÇATLATMAK : Turkish Turkish

iyi durum ve başarılarla düşmanı kıskandırmak ya da kızdırmak

DÜŞMAN DÜŞMANA GAZEL ( YA DA YASİN) OKUMAZ : Turkish Turkish

düşmandan ancak kötülük beklenir

DÜŞMAN KESİLMEK : Turkish Turkish

düşman olmak, düşman gibi görmek

DÜŞMAN OLMAK : Turkish Turkish

kin beslemeye başlamak

DÜŞMANCA : Turkish Turkish

düşman gibi

DÜŞMANLIK : Turkish Turkish

düşman olma durumu

DÜŞMANLIK : Turkish Turkish

düşmanca duygu ya da davranış, yağılık, hasımlık, °husumet

DÜŞMANLIK ETMEK : Turkish Turkish

kötülük etmek

DÜŞSEL : Turkish Turkish

düşle ilgili, °hayali

DÜŞSELLİK : Turkish Turkish

düşsel olma durumu