Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PROENZYME : English Turkish Medicals

Kendisinden enzim oluşan madde, enzim öncüsü madde

PROFESSIONAL : English Turkish Medicals

Meslekle ilgili;
mesleki uğraşıya bağlı, mesleki çalışma sonucu oluşan

PROFLAVINE : English Turkish Medicals

Akriflavin'in çinde bulunan diaminoacridine (Türevleri antiseptik olarak kullanılır)

PROFOUND : English Turkish Medicals

Derin, profundus

PROFUNDUS : English Turkish Medicals

derin

PROFUSE : English Turkish Medicals

Ölçülemeyecek kadar bol, profuz

PROGASTER : English Turkish Medicals

Embriyo'da barsağı meydana getirecek olan boşluk şeklinde taslak, barsağın ilk şekli

PROGENIA, PROGENY : English Turkish Medicals

Zürriyet

PROGENITAL : English Turkish Medicals

Cinsiyet organlarının dış tarafında, dış cinsiyet organları üzerinde

PROGENITOR : English Turkish Medicals

Ata, cet

PROGERIA : English Turkish Medicals

Bir çeşit ihtiyarlık olup şahıs ileri derecede zayıflar, kıllar dökülür fakat zihni yetenekler normal kalır

PROGESTATIONAL : English Turkish Medicals

Progesteron gibi tesik eden, gebeliği idame ettiren

PROGESTERONE : English Turkish Medicals

Corpus luteum tarafından salgılanan uterusta sekresyon ve gevşeme sağlayan hormon, projesteron (C21H30O2)

PROGESTOGENS : English Turkish Medicals

Progesteronea'a benzer etkide olan maddeler

PROGLOSSIS : English Turkish Medicals

Dil ucu

PROGLOTTIS : English Turkish Medicals

(proglottides). Şerit (Tenia) de vücut parçaları

PROGNATHIC : English Turkish Medicals

Çıkık çeneli, bir veya her iki çenesi ileriye doğru aşırı çıkıntı gösteren

PROGNATHISM : English Turkish Medicals

Altçenenin öne doğru çıkık olması, prognatizma, prognatlik, prognatismus

PROGNATHOMETER : English Turkish Medicals

Çenenin ileriye doğru çıkıntı derecesini ölçen alet

PROGNATHOUS : English Turkish Medicals

Altçenesi öne doğru çıkık olan, prognat

PROGNOSIS : English Turkish Medicals

Bir hasalığın sonu hakkında önceden hüküm verme, pronoz (hastalığın seyri)

PROGNOSTIC : English Turkish Medicals

Prognoz'la ilgili;
Prognoz'un belirlenmesine yardım eden belirti, prognozu belirleyen belirti, prognostik

PROGNOSTICATE : English Turkish Medicals

Hastalığın muhtemelen seyrini, süresini ve sonuçlarını önceden tahmin etmek

PROGRANULOCYTE : English Turkish Medicals

Beyaz seri hücresi olup miyeloblastla parçalı nüveli lökosit arasındaki bütün hücrelere verilen ad

PROGRESS : English Turkish Medicals

İlerlemek,
İlerleme