Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PROGRESSION : English Turkish Medicals

İlerleme, ileriye doğru gitme, gelişme

PROGRESSIVE : English Turkish Medicals

İlerleyen, ilerleyici, progresif (aksi regresif)

PROGUANIL : English Turkish Medicals

ecz. Sıtmanın önlenmesinde ve tedavisinde kullanılan bir ilaç

PROHORMONE : English Turkish Medicals

Hormon öncüsü madde

PROHUNDA : English Turkish Medicals

Derin (Dokunun derinliklerinde seyreden arterler hakkında)

PROINSULIN : English Turkish Medicals

İnsülin öncüsü bileşik

PROIOSYSTOLE : English Turkish Medicals

Erken sistol

PROIOTIA : English Turkish Medicals

n.Cinsel organ veya duyguların vaktinden önce gelişmesi

PROJECTILE : English Turkish Medicals

Fırlatıcı, ileriye doğru atıcı;
Atılabilen veya fırlatılabilen şey (taş veya mermi gibi)

PROJECTION : English Turkish Medicals

Projeksiyon:
Bir organın, gövdenin dış yüzüne düşürülen gölgesinin bu yüzeyde işgal edeceği alan, izdüşüm;
Çıkıntı;
Bilinçaltına itilmiş bir kompleksin başkasına ait olduğunu zannetterin zihni durum, kendi fikirlerini başkasına maletme;
Duyu organları ile alınan izlenimleri kaynalarına kadar takip etme çabası

PROKARYOCYTE : English Turkish Medicals

Çekirdekil genç eritrosit

PROLABIUM : English Turkish Medicals

Dudağın görülen kısmı

PROLACTIN : English Turkish Medicals

Süt salgısını canlandıran ön hipofiz hormonu

PROLAN : English Turkish Medicals

Gebe kadınların idrarında bulunan bir hormon

PROLAPSE : English Turkish Medicals

Prolaps, prolapsus;
İnme, sarkma, düşme, normal yerinden kayma (organ),
Yerinden oynamak, sarkmak, düşmek

PROLEPSIS : English Turkish Medicals

Bir krizin vaktinden önce gelmesi

PROLEPTIC : English Turkish Medicals

Beklenenden daha kısa aralıklarla nükseden (hastalık nöbeti hakkında)

PROLIFERATION : English Turkish Medicals

Çoğalma, artma (özellikle hücreler için kullanılır), proliferasyon

PROLIFERATIVE : English Turkish Medicals

Hücre bölünmesi yoluyla çoğalma

PROLIFEROUS : English Turkish Medicals

Proliferasyonla vasıflı

PROLIFIC : English Turkish Medicals

Çok yavru verir, mahsuldar, bereketli, verimli, semereli velüt

PROLIGEROUS : English Turkish Medicals

Çocuk doğuran

PROLINE : English Turkish Medicals

tabii bir aminoasit

PROLYMPHOCYTE : English Turkish Medicals

Lenfoblast ile lenfosit arasındaki kademelerde bulunan hücrlere verilen genel ad, prolenfosit

PROMAZINE : English Turkish Medicals

Chloropromazin'e benzeyen, ancak karaciğer üzerindeki toksik etkisi daha az olan bir trankilizan