Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PROTOACTINIUM : English Turkish Medicals

Pa sembolü ile bilinen kimyasal element, protoaktinyum

PROTOBIOLOGY : English Turkish Medicals

Ultravirüsler ve bakteriofajlar gibi bakterilerden de daha küçük canlıları inceleyen bilim dalı, protrobiyoloji

PROTOBLAST : English Turkish Medicals

Duvarsız (zarsız) hücre, embriyon hücrsi

PROTOCHLORIDE : English Turkish Medicals

Bir elementa ait klorürler içinde en az klor ihtiva edeni

PROTOCHROME : English Turkish Medicals

Ürokrom gibi reaksiyon veren bir protein türevi

PROTOCOL : English Turkish Medicals

Bir hastanın hastalık hikayesini ve tedavisini yalızı olarak bildiren belge, protoko

PROTOCOOPERATION : English Turkish Medicals

İki ayrı türe ait canlıların bir arada yaşamalarından doğan münasebetler

PROTOLEUKOCYTE : English Turkish Medicals

Kırmızı kemik iliği ve dalakta görülen lenf hücreciği

PROTOMORPHIC : English Turkish Medicals

İptidai, ilkel, protomorfik

PROTON : English Turkish Medicals

Hidrojen atomunun pozitif yüklü nüvesi, proton;
Bir vücut kısmının dumura uğramış ilkel parçası

PROTONEURON : English Turkish Medicals

Periferik rfleks kavsindeki ilk nevron

PROTOPATHIC : English Turkish Medicals

Duyarlığın az olduğunu belirten bir deyim

PROTOPHYTE : English Turkish Medicals

Tek hücrli bitki veya nebati organizma

PROTOPLASIA : English Turkish Medicals

Dokunun başlangıç haldeki ilk gelişimi, hücrelerin dokuyu oluşturmak üzere gösterdiği ön gelişim, protoplazi

PROTOPLASM : English Turkish Medicals

Hücrenin canlı albümini, protoplazma

PROTOPLASMIC : English Turkish Medicals

Protoplazma ile ilgili;
Protoplazma'dan oluşmuş, protoplazma'dan yapılı

PROTOPLAST : English Turkish Medicals

Bir hücrede bulunan protoplazma

PROTOPORPHYRIA : English Turkish Medicals

Protoporfirin artışı, eritrositlerde, dışkıda ve idrarda fazla miktarda protoporfirin bulunuşu ile belirgin patolojik durum, protoporfiri

PROTOPORPHYRIN : English Turkish Medicals

Demir ve globülin ile birleşek hemoglobini ve diğer solunum enzimlerini meydana getiren madde

PROTOPORPHYRINURIA : English Turkish Medicals

İdrarda protoporfirin bulunuşu

PROTOPSIS : English Turkish Medicals

Göz küresinin öne doğru gelmesi, gözün dışarıya doğru fırlak oluşu, ekzoftalmos

PROTOSPASM : English Turkish Medicals

Belli bir kas veya kas grubunda başlayarak daha sonra diğer kas veya kas gruplarına yayılan spazm şekli

PROTOSYPHILIS : English Turkish Medicals

Frengi'nin ilk devresi, Bakınız: Primary syphilis

PROTOTOXIN : English Turkish Medicals

Toksin'in antitoksin ile birleşme eğilimi gösteren, öldürücü özelliğe sahi esas unsuru, prototoksin

PROTOTOXOID : English Turkish Medicals

Antijen özelliğini muhafaza etmesine rağmen toksik etkisi bulunmayan ve antitoksinle toksin'e oranla daha kuvvetle birleşme eğilmi gösteren madde, prototoksoid