Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
NECROTIZING ENTEROCOLITIS : English Turkish Digestive

Barsaklarda bir kısım dokuların harap olması durumu. Esas olarak yeni doğmuş normal altı kilolu bebeklerde oluşur. Kısmi ileostomy gerekli olabilir

NEONATAL HEPATITIS : English Turkish Digestive

Bilinmeyen nedenlerle karaciğerin tahrişi.Yeni doğmuş bebeklerde görülür.Belirtileri,sarılık ve Karaciğer hücresi değişiklikleri

NEOPLASM : English Turkish Digestive

Yeni ve anormal doku gelişmesi.Kansere neden olabilir(Kötü huylu)veya olmayabilir(İyi huylu).Tümör(tumor) de denir

NISSEN FUNDOPLICATION : English Turkish Digestive

Yemek borusu etrafından midenin üst kısmını dikme operasyonu. Hiatal herniayı tedavi etmek veya mide muhteviyatının yemek borusundan(reflux) geri gelmesini durdurmak için yapılır

NONTROPICAL SPRUE : English Turkish Digestive

Bakınız;Celiac Disease

NONULCER DYSPEPSIA : English Turkish Digestive

Üst sindirim kanalında sabit ağrı ve rahatsızlık.Belirtileri
ülser olmamasına rağmen Yanma,mide bulantısı,mide şişkinliği.Muhtemelen Kas Spazmından oluşur

NORWALK VIRUS : English Turkish Digestive

Sindirim sistemi ve ishale yol açabilen bir virüs.Bakınız; Gastroenteritis

NUTCRACKER SYNDROME : English Turkish Digestive

Yemek borusunda anormal kas sıkılığı

OBSTRUCTION : English Turkish Digestive

Tıkanma.Katı ve sıvıların sindirim kanalında akışına engel olan blokaj.Obstrüksiyon

OCCULT BLEEDING : English Turkish Digestive

Feçeste(dışkı) çıplak gözle görülemeyen kan bulunması.Diverticulosis veya Colorectal cancer gibi bazı hastalıkların belirtisi olabilir

ORAL DISSOLUTION THERAPY : English Turkish Digestive

Kolesteral safra taşlarını çözen (eriten) bir metot.Hastaya chenodiol(Chenix) ve ursodiol(Actigall) gibi ağızdan alınan (oral) ilaçlar verilir.Bu ilaçlar hiç bir ameliyat geçirmemiş hastalarda çok sık kullanılır

OSTOMATE : English Turkish Digestive

Ostomy geçirmiş hastaya verilen ad.Bazı ülkelerde Ostomist de denir

OSTOMIST : English Turkish Digestive

Bakınız;Ostomate

OSTOMY : English Turkish Digestive

Feçesin(Dışkı) karından açılan bir delik vasıtasıyla vücut dışına atılmasını mümkün kılan bir yöntem.Barsakların bir kısmı veya tamamı alındığında Ostomy gerekli olur.Colostomy ve ileostomy birer ostomy türüdür

PANCREAS : English Turkish Digestive

Pankreas.Midenin yanında,bazı sindirim enzimleri ve İnsülin salgılayan organ,bez

PANCREATITIS : English Turkish Digestive

Pankreasın çalışmasını durdurabilecek derecede tahriş olması.İritasyonu.Genellikle Safra taşları ve Alkolün suistimali nedeniyle oluşur

PAPILLARY STENOSIS : English Turkish Digestive

Safra kanalları ve pankreatik kanalların deliklerinin dar olması hali

PARENTERAL NUTRITION : English Turkish Digestive

Göğüsten özel bir hortum vasıtasiyle sıvı besin karışımlarının verilmesi yöntemi.hyperalimentation veya total parenteral nutrition adı da verilir

PARIETAL CELLS : English Turkish Digestive

Mide duvarında bulunan ve Hidroklorik Asit yapan hücreler

PEDIATRIC GASTROENTEROLOGIST : English Turkish Digestive

Çocuklardaki sindirim sistemi hastalıkları doktoru

PEPSIN : English Turkish Digestive

Midede üretilen ve proteinleri parçalamaya yarayan bir enzim

PEPTIC : English Turkish Digestive

Pepsin bulunan mide ve duodenum(Oniki parmak barsağı) ile bağlantılı,ilişkili

PEPTIC ULCER : English Turkish Digestive

Peptik ülser.Yemek Borusu,mide veya duodenum(Oniki parmak barsağı) çeperinde zedelenme.umumiyetle Helicobacter pylori isimli bakteri neden olur.Midede oluşan peptik ülsere Gastrik Ülser,Duodenum(Oniki parmak barsağı) çeperinde oluşanına ise Duodenal Ülser denir

PERCUTANEOUS : English Turkish Digestive

Perkütan.Cilt (deri)yoluyla geçen

PERCUTANEOUS TRANSHEPATIC CHOLANGIOGRAPHY : English Turkish Digestive

Safra kesesi ve safra kanallarının röntgeni.İç organları görünebilir kılmak için karından bir boya enjekte edilerek yapılır