Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
ABSURD : English Turkish Redhouse

ab.surdäbzırd' sıfat absürd, gülünç, aptal, saçma, makul olmayan

ABSURDITY : English Turkish Redhouse

ab.sur.di.tyisim
gülünçlük, aptallık, akılsızlık.
saçmalık, akılsızlık, saçma şey

ABSURDLY : English Turkish Redhouse

ab.surd.lyzarf
saçma bir şekilde.
konuşma dili çok, feci

ABUNDANCE : English Turkish Redhouse

abun.danceisim bolluk, çokluk, bereket

ABUNDANT : English Turkish Redhouse

a.bun.dantıb^n'dınt sıfat bol, bereketli

ABUNDANTLY : English Turkish Redhouse

a.bun.dant.lyzarf bol bol

ABUSE : English Turkish Redhouse

a.buseıbyus' isim
kötüye kullanma, yolsuzluk, suiistimal.
acımasızca yerme, sövüp sayma.
küfürler, sövgüler.
(bedensel veya ruhsal) işkence

ABUSIVE : English Turkish Redhouse

a.bu.siveıbyu'sîv sıfat
ağzı bozuk, küfürbaz.
küfürlü: abusive language küfürlü sözler

ABUT : English Turkish Redhouse

a.butıb^t' fiil (abutted, abutting)
(on/upon) (-e) bitişmek, bitişik olmak.
against
e dayanmak

ABUTMENT : English Turkish Redhouse

a.but.mentisim
(köprüde) kenar ayak.
bitişme yeri

ABYSMAL : English Turkish Redhouse

a.bys.malıbîz'mıl sıfat, konuşma dili çok kötü, feci

ABYSS : English Turkish Redhouse

a.byssıbîs' isim dipsiz gibi görünen yer; uçurum

AC. : English Turkish Redhouse

ac.kısaltma account

ACADEMIC : English Turkish Redhouse

ac.a.dem.icäkıdem'îk sıfat
akademik.
teorik, kuramsal.
pratik değeri veya önemi olmayan.
resmi, kitabi. isim üniversite öğretim görevlisi

ACADEMICIAN : English Turkish Redhouse

ac.a.de.mi.cianäkıdımî'şın isim
üniversite öğretim görevlisi.
akademi üyesi, akademisyen

ACADEMY : English Turkish Redhouse

a.cad.e.myıkäd'ımi isim akademi; yüksekokul

ACCEDE : English Turkish Redhouse

ac.cedeäksid' fiil
to
e razı olmak.
to (hükümdar) (tahta) çıkmak

ACCEDE TO THE THRONE : English Turkish Redhouse

tahta çıkmak

ACCELERATE : English Turkish Redhouse

ac.cel.er.ateäksel'ıreyt fiil hızlandırmak; hızlanmak, ivmek

ACCELERATION : English Turkish Redhouse

ac.cel.er.a.tionisim hızlandırma; hızlanma, ivme

ACCELERATOR : English Turkish Redhouse

ac.cel.er.a.torisim gaz pedalı

ACCENT : English Turkish Redhouse

ac.centäk'sent isim
fonetik vurgu, aksan.
fonetik vurgu işareti.
şive. fiil vurgulamak

ACCENTUATE : English Turkish Redhouse

ac.cen.tu.ateäksen'çuweyt fiil vurgulamak

ACCEPT : English Turkish Redhouse

ac.ceptäksept' fiil
kabul etmek; razı olmak; kabullenmek.
(bir şeyi) teslim almak

ACCEPT RESPONSIBILITY FOR : English Turkish Redhouse

-in sorumluluğunu üzerine almak