English To Turkish
COMPLACENCY : English Turkish Redhouse
com.pla.cen.cykımpley'sınsi isim kendinden hoşnut olma
COMPLACENT : English Turkish Redhouse
com.pla.centsıfat kendinden hoşnut
COMPLAIN : English Turkish Redhouse
com.plainkımpleyn' fiil şikâyet etmek, yakınmak
COMPLAINANT : English Turkish Redhouse
com.plain.antisim şikâyetçi, davacı
COMPLAINT : English Turkish Redhouse
com.plaintkımpleynt' isim
şikâyet, yakınma.
hastalık
COMPLAISANCE : English Turkish Redhouse
com.plai.sancekımpley'zıns, kımpley'sıns isim yumuşaklık, yumuşak başlılık
COMPLAISANT : English Turkish Redhouse
com.plai.santsıfat yumuşak, yumuşak başlı
COMPLEMENT : English Turkish Redhouse
com.ple.mentkam'plımınt isim
tamamlayıcı.
dilbilgisi tümleç. fiil tamamlamak
COMPLEMENTARY : English Turkish Redhouse
com.ple.men.ta.rykamplımen'tıri, kamplımen'tri sıfat tamamlayan, tamamlayıcı, tümleyici
COMPLETE : English Turkish Redhouse
com.pletekımplit' sıfat
tam, katıksız: I'm in complete sympathy with what you're saying. Senin dediklerine tamamıyla katılıyorum. It came as a complete surprise. Tam bir sürprizdi. He's a complete idiot! Tam bir dangalak!
tamam, tamamlanmış.
tamam, eksiksiz: This book's not complete. Bu kitap tamam değil. Dinner wouldn't be complete without soup. Çorba olmadan akşam yemeği eksik olurdu. fiil tamamlamak
COMPLETE WITH : English Turkish Redhouse
ile beraber: You can buy the books complete with a book case for one million liras. Kitapları, bir kitaplıkla beraber bir milyon liraya alabilirsiniz
COMPLETE WORKS : English Turkish Redhouse
ütün eserler: the complete works of Hüseyin Rahmi Hüseyin Rahmi'nin bütün eserleri
COMPLETELY : English Turkish Redhouse
com.plete.lyzarf tamamen, bütünüyle
COMPLETION : English Turkish Redhouse
com.ple.tionkımpli'şın isim
bitirme, tamamlama; bitme, tamamlanma, sona erme.
yerine getirme
COMPLEX : English Turkish Redhouse
com.plexkımpleks', kam'pleks sıfat
karmaşık, kompleks.
çapraşık
COMPLEXION : English Turkish Redhouse
com.plex.ionkımplek'şın isim
cilt, ten.
görünüş, görünüm
COMPLEXITY : English Turkish Redhouse
com.plex.i.tyisim
karmaşıklık.
çapraşıklık
COMPLIANCE : English Turkish Redhouse
com.pli.ancekımplay'ıns isim
uyma, razı olma.
itaat, boyun eğme.
uysallık
COMPLIANT : English Turkish Redhouse
com.pli.antsıfat uysal, yumuşak başlı, itaatkâr
CONCOCT : English Turkish Redhouse
con.coctkınkakt', kankakt' fiil
birbirine karıştırarak hazırlamak, tertip etmek, yapmak.
(hikâye, yalan) uydurmak, düzmek
CONCOCTION : English Turkish Redhouse
con.coc.tionkınkak'şın isim
karışım.
karıştırma
CONCORD : English Turkish Redhouse
con.cordkan'kôrd, kang'kôrd isim
barış.
uyum.
anlaşma, antlaşma
CONCOURSE : English Turkish Redhouse
con.coursekan'kôrs isim
toplanma, bir araya gelme.
kalabalık, izdiham
CONCRETE : English Turkish Redhouse
con.cretekan'krit sıfat
somut.
beton. isim beton
CONCRETE MIXER : English Turkish Redhouse
etonyer, betonkarar, beton karıştırıcı, malaksör
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani