Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONFESSOR : English Turkish Redhouse

con.fes.sorisim günah çıkartan papaz

CONFIDANT : English Turkish Redhouse

con.fi.dantkan'fıdant, kan'fıdänt, kanfıdant', kanfıdänt' isim sırdaş, dert ortağı

CONFIDE : English Turkish Redhouse

con.fidekınfayd' fiil to (sırrını)
e söylemek

CONFIDE IN SOMEONE : English Turkish Redhouse

irine sırrını söylemek

CONFIDENCE : English Turkish Redhouse

con.fi.dencekan'fıdıns isim güven, itimat

CONFIDENCE GAME : English Turkish Redhouse

dolandırıcılık, üçkâğıtçılık

CONFIDENCE MAN : English Turkish Redhouse

dolandırıcı, üçkâğıtçı

CONFIDENT : English Turkish Redhouse

con.fi.dentkan'fıdınt sıfat emin, inanan

CONFIDENTIAL : English Turkish Redhouse

con.fi.den.tialkanfıden'şıl sıfat gizli kalması gereken, gizli: This is confidential. Bu aramızda kalsın

CONFIDENTIALLY : English Turkish Redhouse

con.fi.den.tial.lyzarf sır olarak

CONFIDENTLY : English Turkish Redhouse

con.fi.dent.lyzarf güvenle

CONFIGURATION : English Turkish Redhouse

con.fig.u.ra.tionkınfîgyırey'şın isim
düzenleniş, düzen.
görünüm, biçim.
bilgisayar konfigürasyon

CONFINE : English Turkish Redhouse

con.finekınfayn' fiil
to
e kapatmak,
e hapsetmek.
to (bir hastalık) (birini eve/yatağa) bağlamak.
(hareketleri) sınırlamak.
to
e hasretmek

CONFINEMENT : English Turkish Redhouse

con.fine.mentkınfayn'mınt isim
kapanış, hapsedilme.
(eve/yatağa) bağlı kalma.
doğum sonrası yatakta kalma süresi

CONFIRM : English Turkish Redhouse

con.firmkınfırm' fiil
doğrulamak, gerçeklemek, teyit etmek.
konfirme etmek; kesinleştirmek; sağlama bağlamak.
(birini) kutsayarak kiliseye üye olarak kabul etmek

CONFIRMATION : English Turkish Redhouse

con.fir.ma.tionkanfırmey'şın isim
doğrulama, gerçekleme.
konfirmasyon; kesinleştirme; sağlama bağlama.
papazın verdiği ilmihal derslerine devam etme ve kiliseye üye olarak kabul edilme; kiliseye üye olarak kabul töreni

CONFIRMED BACHELOR : English Turkish Redhouse

müzmin bekâr

CONFISCATE : English Turkish Redhouse

con.fis.catekan'fıskeyt fiil
müsadere etmek.
e haciz koymak, haczetmek.
kamulaştırmak, istimlak etmek

CONFISCATION : English Turkish Redhouse

con.fis.ca.tionisim
müsadere.
haciz.
kamulaştırma, istimlak

CONFLAGRATION : English Turkish Redhouse

con.fla.gra.tionkınflıgrey'şın isim büyük yangın

CONFLICT : English Turkish Redhouse

con.flictkan'flîkt isim
anlaşmazlık, ihtilaf.
savaş, harp.
ruhbilim çatışma

CONFLICT OF INTEREST : English Turkish Redhouse

çıkar çatışması

CONFLICT OF LAWS : English Turkish Redhouse

kanuni ihtilaf

CONFORM : English Turkish Redhouse

con.formkınfôrm' fiil uymak; to
e uymak

CONFORMISM : English Turkish Redhouse

con.form.ismkınfôr'mîzım isim konformizm, uymacılık