English To Turkish
CUT THE WHEELS : English Turkish Redhouse
sol yapmak; sağ yapmak
CUT TO THE QUICK : English Turkish Redhouse
içine işlemek, içini yakmak, acı vermek
CUT UP : English Turkish Redhouse
parça parça kesmek, doğramak.
şaklabanlık yapmak, komik şeyler yapmak
CUT-GLASS : English Turkish Redhouse
cut-glassk^t'gläs sıfat elmastıraş billurdan yapılmış, elmastıraş
CUT-PRICE : English Turkish Redhouse
cut-pricesıfat
indirimli, tenzilatlı.
indirimli mal satan
CUT-RATE : English Turkish Redhouse
cut-ratesıfat
indirimli, tenzilatlı.
indirimli mal satan.
niteliksiz, kalitesiz
CUTBACK : English Turkish Redhouse
cut.backk^t'bäk isim
kesinti, azaltma, eksiltme.
sinema geriye dönüş
CUTE : English Turkish Redhouse
cutekyut sıfat, konuşma dili şirin, sevimli
CUTICLE : English Turkish Redhouse
cu.ti.clekyu'tîkıl isim, anatomi
tırnakların etrafını çevreleyen deri.
üstderi
CUTLERY : English Turkish Redhouse
cut.ler.yk^t'lıri isim çatal bıçak takımı
CUTLET : English Turkish Redhouse
cut.letk^t'lît isim kotlet
CUTOFF : English Turkish Redhouse
cut.offk^t'ôf isim
kestirme yol.
sona erme tarihi
CUTOFF POINT : English Turkish Redhouse
sona erme noktası
CUTTER : English Turkish Redhouse
cut.terk^t'ır isim
denizcilikle ilgili kotra.
(belirli bir şeyi) kesen kimse.
kesici alet, kesici: wire cutters tel makası
CUTTHROAT : English Turkish Redhouse
cut.throatk^t'throt sıfat kıyasıya, amansız. isim katil, cani
CUTTING : English Turkish Redhouse
cut.tingk^t'îng isim
kesme, kesiş.
sinema kesim.
bahçıvanlık aşı kalemi. sıfat
acı, incitici, kırıcı (söz).
acı, keskin, sert (rüzgâr)
CUTTLEFISH : English Turkish Redhouse
cut.tle.fishk^t'ılfîş isim mürekkepbalığı
CUTUP : English Turkish Redhouse
cut.upk^t'^p isim şaklaban, şakacı
CWT. : English Turkish Redhouse
cwt. kısaltmahundredweight
CYANIDE : English Turkish Redhouse
cy.a.nidesay'ınayd isim siyanür
CYBERNETICS : English Turkish Redhouse
cy.ber.net.icssaybırnet'îks isim sibernetik, kibernetik
CYCLAMEN : English Turkish Redhouse
cy.cla.mensayk'lımın isim siklamen, tavşankulağı, buhurumeryem
CYCLE : English Turkish Redhouse
cy.clesay'kıl isim
elektrik devre.
dönme, dönüş, devir.
bisiklet; motosiklet. fiil bisiklete binmek
CYCLIST : English Turkish Redhouse
cy.clistsay'klîst isim bisikletçi; motosikletçi
CYCLONE : English Turkish Redhouse
cy.clonesay'klon isim siklon, kiklon
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani