Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CURRENT ACCOUNT : English Turkish Redhouse

ticaretcari hesap

CURRENT EVENTS : English Turkish Redhouse

güncel olaylar

CURRENT EXPENSES : English Turkish Redhouse

günlük masraflar, günlük giderler

CURRENT PRICE : English Turkish Redhouse

cari fiyat, piyasa fiyatı

CURRENTLY : English Turkish Redhouse

cur.rent lyzarf halen, şu anda, bugünlerde

CURRICULUM : English Turkish Redhouse

cur.ric.u.lumkırîk'yılım isim müfredat programı

CURRICULUM VITAE : English Turkish Redhouse

özgeçmiş

CURRY : English Turkish Redhouse

cur.rykır'i fiil kaşağılamak, tımar etmek

CURRY FAVOR WITH : English Turkish Redhouse

(pohpohlama v.b. ile) birinin gözüne girmeye çalışmak

CURRY POWDER : English Turkish Redhouse

toz haline getirilmiş kimyon, kişniş, zerdeçal v.b. baharat karışımı

CURRYCOMB : English Turkish Redhouse

cur.ry.combisim kaşağı

CURSE : English Turkish Redhouse

cursekırs fiil
sövmek, sövüp saymak, küfretmek.
ilenmek, lanet etmek, beddua etmek. isim
ilenme, ilenç, lanet, beddua.
sövgü, sövme, küfür.
bela

CURSED : English Turkish Redhouse

cursedkırst sıfat bakınız be cursed

CURSOR : English Turkish Redhouse

cur.sorkır'sır isim, bilgisayar kürsör, ışıklı gösterge, imleç

CURSORY : English Turkish Redhouse

cur.so.rykır'sıri sıfat gelişigüzel, üstünkörü

CURT : English Turkish Redhouse

curtkırt sıfat ters ve kısa (söz)

CURTAIL : English Turkish Redhouse

cur.tailkırteyl' fiil kesmek, kısaltmak, azaltmak

CURTAIN : English Turkish Redhouse

cur.tainkır'tın isim perde. fiil perdelemek

CURTAIN RING : English Turkish Redhouse

perde halkası

CURTAIN ROD : English Turkish Redhouse

perde rayı, korniş

CURTSY : English Turkish Redhouse

curt.sykırt'si isim reverans. fiil reverans yapmak

CURVATURE : English Turkish Redhouse

cur.va.turekır'vıçır isim
eğrilik.
eğrilme

CURVE : English Turkish Redhouse

curvekırv isim
eğri, kavis, kıvrım.
viraj

CUSHION : English Turkish Redhouse

cush.ionkûş'ın isim
yastık, minder.
bir darbenin hızını kesen tampon.
bilardo masasının lastikli iç kenarı. fiil
hafifletmek, azaltmak.
altına/arkasına yastık koymak; yastıkla beslemek.
yastıkla kaplamak

CUSPID : English Turkish Redhouse

cus.pidk^s'pîd isim köpekdişi