Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

FOR WHATEVER IT'S WORTH : English Turkish Redhouse

işinize yarar mı, bilmiyorum: Here's what I heard, for whatever it's worth. İşinize yarar mı, bilmiyorum, ama duyduğum bu

FORAGE : English Turkish Redhouse

for.agefôr'îc fiil
karıştırarak aramak.
aramak; toplamak

FORAY : English Turkish Redhouse

for.ayfôr'ey isim
akın, baskın.
dalma, girme

FORBADE : English Turkish Redhouse

for.badefırbäd' fiil bakınız forbid

FORBEAR : English Turkish Redhouse

for.bearfôrber' fiil (forbore, forborne)
(merhamet veya şefkatten dolayı) (bir şeyi) yapmamak.
(from) kendini (bir şey yapmaktan) alıkoymak

FORBID : English Turkish Redhouse

for.bidfırbîd' fiil (forbade, forbidden, forbidding) yasaklamak, yasak etmek

FORBIDDEN : English Turkish Redhouse

for.bid.densıfat yasak, yasaklanmış

FORBIDDING : English Turkish Redhouse

for.bid.dingfırbîd'îng sıfat
sert, haşin.
ürkütücü, korku veren

FORBORE : English Turkish Redhouse

for.borefôrbor' fiil bakınız forbear

FORBORNE : English Turkish Redhouse

for.bornefôrborn' fiil bakınız forbear

FORCE : English Turkish Redhouse

forcefôrs fiil zorlamak; mecbur etmek

FORCE A SMILE : English Turkish Redhouse

zorla gülümsemek

FORCE MAJEURE : English Turkish Redhouse

fors majör, zorlayıcı neden

FORCE SOMEONE AT GUNPOINT : English Turkish Redhouse

tabancayla/tüfekle birini zorlamak

FORCE THE DOOR : English Turkish Redhouse

kapıyı zorlamak

FORCED LABOR : English Turkish Redhouse

zorla işe koşulanların emeği.
zorla çalışma

FORCED LANDING : English Turkish Redhouse

havacılıkmecburi iniş

FORCED MARCH : English Turkish Redhouse

askericebri yürüyüş

FORCED SALE : English Turkish Redhouse

mecburi satış

FORCEFUL : English Turkish Redhouse

force.fulfôrs'fıl sıfat güçlü, kuvvetli

FORCEPS : English Turkish Redhouse

for.cepsfôr'sıps isim, tıbbi forseps

FORCIBLE : English Turkish Redhouse

for.ci.blefôr'sıbıl sıfat
zora dayanan.
güçlü, etkili

FORCIBLY : English Turkish Redhouse

for.cib.lyzarf zorla

FORD : English Turkish Redhouse

fordford isim ırmakta yürüyerek geçilen sığ yer, geçit. fiil sığ yerden yürüyerek geçmek

FORE : English Turkish Redhouse

forefor sıfat öndeki. isim ön