English To Turkish
GET IN ONE'S HAIR : English Turkish Redhouse
konuşma dili- e musallat olmak, başından ayrılmayarak rahatsız etmek
GET IN ONE'S TWO CENTS WORTH : English Turkish Redhouse
fikrini söylemek, görüşünü belirtmek
GET IN ONE'S WAY : English Turkish Redhouse
konuşma dili-e engel olmak,
in işlerini aksatmak
GET IN SOMEONE'S HAIR : English Turkish Redhouse
irini rahatsız etmek
GET IN THROUGH THE BACK DOOR : English Turkish Redhouse
konuşma dili
arka kapıdan girmak.
normal yoldan başka bir yol ile (bir kuruluşa/bir gruba) girmak/dahil olmak
GET IN WITH : English Turkish Redhouse
konuşma dili(birinin) arkadaşlığını kazanmak; (birinin) gözüne girmek
GET INTO A PREDICAMENT : English Turkish Redhouse
sıkıya gelmek
GET INTO A SCRAPE : English Turkish Redhouse
elaya çatmak
GET INTO HOT WATER : English Turkish Redhouse
konuşma dilibaşı derde girmek
GET INTO MISCHIEF : English Turkish Redhouse
yaramazlık etmek
GET INTO ONE'S STRIDE : English Turkish Redhouse
konuşma dilibakınız hit one's stride
GET INTO THE SWING OF THINGS : English Turkish Redhouse
işlere alışmak
GET INTO TROUBLE : English Turkish Redhouse
elaya çatmak, başı belaya girmek
GET IT : English Turkish Redhouse
konuşma dilizılgıt yemek; gününü görmek: We're going to get it now! Şimdi çattık belaya!
GET IT IN THE NECK : English Turkish Redhouse
konuşma dili
ağır bir darbe yemek.
alabandayı yemek, fırçayı yemek
GET IT INTO ONE'S HEAD THAT ... : English Turkish Redhouse
-i kafasına koymak
GET LOOSE : English Turkish Redhouse
kurtulmak
GET OFF : English Turkish Redhouse
inmek.
from (işten) izin almak.
paçayı kurtarmak; (birini) cezadan kurtarmak: How can we get him off? Onu cezadan nasıl kurtarabiliriz?
yollamak.
çıkarmak: Get that dirty shirt off this minute! O kirli gömleği hemen çıkar!
GET OFF EASY : English Turkish Redhouse
konuşma dilihafif bir cezayla veya cezasız olarak kurtulmak; ucuz kurtulmak
GET OFF ON THE WRONG FOOT WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse
konuşma dilibaşlangıçta birini kızdırmak
GET OFF SCOT-FREE : English Turkish Redhouse
konuşma dili(sanık) hiçbir ceza yemeden serbest bırakılmak
GET OFF SOMEONE'S BACK : English Turkish Redhouse
konuşma dilibirini rahat bırakmak, birini azarlamaktan veya eleştirmekten vazgeçmek
GET OFF SOMEONE'S TAIL : English Turkish Redhouse
konuşma dilibirini rahat bırakmak
GET OFF THE GROUND : English Turkish Redhouse
(uçak) havalanmak.
konuşma dili tam anlamıyla başlamak
GET ON : English Turkish Redhouse
(-e) binmek; (-e) çıkmak.
(bir konuya) girmek.
konuşma dili
i azarlamak,
e çıkışmak.
birbiriyle iyi geçinmek.
idare etmek, yapmak; ile arası
.. olmak: How will he get on over there? Orada nasıl yapacak? He'll get on fine. İyi olacak./Becerir o. How's she getting on in French? Fransızcayla arası nasıl?
(zaman) ilerlemek; towards (belirli bir zaman) yaklaşmak; towards (saat) (belirli bir saate) gelmek/yaklaşmak.
yaşlanmak.
with (bir iş) ile meşgul olmak.
gitmek: We'd better be getting on. Gitmeliyiz
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani