English To Turkish
GO STEADY : English Turkish Redhouse
konuşma dili(birbirine âşık iki genç) ancak birbiriyle çıkmak/gezmek
GO STEADY WITH : English Turkish Redhouse
sadece (belirli biriyle) çıkmak/flört etmek
GO STRAIGHT : English Turkish Redhouse
düz/doğru gitmek.
doğru yoldan ayrılmamak, ahlaklı bir şekilde yaşamak
GO SWIMMINGLY : English Turkish Redhouse
(işler) çok iyi/tıkırında gitmek
GO THE ROUND : English Turkish Redhouse
ağızdan ağıza dolaşmak
GO THE WHOLE HOG : English Turkish Redhouse
konuşma dilibir işi layıkıyla yapmak, bir işi tam olarak yapmak
GO THROUGH : English Turkish Redhouse
den/içinden geçmek: He went through the door. Kapıdan geçti.
(tasarı, teklif v.b.) (meclis veya kuruldan) geçmek, (meclis veya kurulda) onaylanmak; (bir satış) olmak/gerçekleşmek.
i incelemek;
e bakmak;
i gözden geçirmek,
i kontrol etmek.
(sıkıntı) çekmek; (hastalık, zor durum v.b.'ni) geçirmek/atlatmak/yaşamak.
i bitirmek,
i tamamlamak.
konuşma dili (parayı) harcamak.
with (planlanmış bir şeyi) gerçekten yapmak, gerçekleştirmek. Are you really going to go through with this? Bunu gerçekten yapacak mısın?
i konuşmak: We've already gone through this once. Bunu zaten bir kez konuştuk.
(işlemden/safhalardan) geçmek/geçirilmek.
(temsil, konser v.b.'nin) provasını yapmak; (bir şeyi mükemmelleştirmek üzere)
i (bir daha) yapmak: Let's go through this scene ones more. Bu sahneyi bir kez daha oynayalım
GO THROUGH THE MILL : English Turkish Redhouse
büyük zorluklar atlatmak.
feleğin çemberinden geçmek
GO THROUGH THE ROOF : English Turkish Redhouse
konuşma diliçok kızmak, küplere binmek
GO TO ALL LENGTHS : English Turkish Redhouse
her çareyi kullanmak, her çareye başvurmak
GO TO ANY EXTENT : English Turkish Redhouse
her şeye başvurmak: He'll go to any extent to get it. Onu elde etmek için her şeye başvurur
GO TO ANY LENGTH : English Turkish Redhouse
her çareyi kullanmak, her çareye başvurmak
GO TO BED : English Turkish Redhouse
yatmak
GO TO BED WITH : English Turkish Redhouse
ile cinsel ilişkide bulunmak, ile sevişmek
GO TO BLAZES! : English Turkish Redhouse
konuşma diliCehennem ol!
GO TO EXTREMES : English Turkish Redhouse
ifrata kaçmak
GO TO GREAT EXPENSE : English Turkish Redhouse
(bir şeyi yapmak için) çok masraf etmek, büyük masrafa girmek
GO TO GREAT LENGTHS : English Turkish Redhouse
her çareyi kullanmak, her çareye başvurmak
GO TO HELL : English Turkish Redhouse
cehennemin dibine gitmek
GO TO HELL! : English Turkish Redhouse
Cehennem ol!
GO TO ONE'S GLORY : English Turkish Redhouse
ölmek
GO TO ONE'S HEAD : English Turkish Redhouse
kendini bir şey zannetmesine sebep olmak, başını döndürmek.
(içki) başına vurmak
GO TO PIECES : English Turkish Redhouse
konuşma dilisinir krizi geçirmek, kendini kaybetmek, sinirleri boşanmak
GO TO POT : English Turkish Redhouse
konuşma dilibozulmak, mahvolmak
GO TO PRESS : English Turkish Redhouse
(gazete v.b.) baskıya girmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani