Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
GO TO RACK AND RUIN : English Turkish Redhouse

harabeye dönmek, harap olmak; mahvolmak

GO TO SEA : English Turkish Redhouse

denizci olmak.
deniz yolculuğuna çıkmak

GO TO SEED : English Turkish Redhouse

(bitki) tohuma kaçmak.
konuşma dili bozulmak, iyi niteliklerini kaybetmek

GO TO SLEEP : English Turkish Redhouse

uyumak

GO TO SUGAR : English Turkish Redhouse

(reçel, bal v.b.) şekerlenmek

GO TO THE DOGS : English Turkish Redhouse

konuşma dilibozulmak, iyi niteliklerini kaybetmek

GO TO THE FLICKS : English Turkish Redhouse

konuşma dili(film seyretmek için) sinemaya gitmek

GO TO THE WALL : English Turkish Redhouse

iflas etmek; iflasın eşiğinde olmak

GO TO TOWN : English Turkish Redhouse

şehre gitmek.
konuşma dili tam gazla çalışmak, bayağı hızlı çalışmak.
konuşma dili çok başarılı olmak

GO TO WASTE : English Turkish Redhouse

ziyan olmak, heder olmak, boşa gitmek

GO TO WRACK AND RUIN : English Turkish Redhouse

akımsızlıktan harabeye dönüşmek

GO TOGETHER : English Turkish Redhouse

irbirine uymak

GO TOO FAR : English Turkish Redhouse

ileri gitmek, fazla olmak, çok olmak

GO UNDER : English Turkish Redhouse

konuşma dili batmak, iflas etmek.
batmak

GO UNDER THE NAME OF : English Turkish Redhouse

adıyla tanınmak

GO UNDERGROUND : English Turkish Redhouse

faaliyetlerini gizli olarak sürdürmeye başlamak

GO UP : English Turkish Redhouse

çıkmak, yükselmek.
artmak.
tiyatro (perde) kalkmak

GO UP IN FLAMES : English Turkish Redhouse

yanıp kül olmak

GO UP IN SMOKE : English Turkish Redhouse

yanıp kül olmak.
konuşma dili yok olmak

GO WHITE AS A SHEET : English Turkish Redhouse

konuşma dilisapsarı/bembeyaz kesilmek, benzi atmak/uçmak, beti benzi atmak

GO WHOLE HOG : English Turkish Redhouse

konuşma dilibir işi layıkıyla yapmak, bir işi tam olarak yapmak

GO WILD : English Turkish Redhouse

çıldırmak

GO WITH : English Turkish Redhouse

e uygun olmak,
e uymak;
e yakışmak.
ile flört etmek

GO WITH THE CROWD : English Turkish Redhouse

grubun isteğine uymak

GO WITHOUT : English Turkish Redhouse

(bir şeyden) mahrum kalmak: He's gone without food for three days. Üç gün yemeksiz kaldı.
(bir şeysiz) yapmak/yaşamak. Can you go without it? Onsuz yapabilir misin?