English To Turkish
HAUGHTY : English Turkish Redhouse
haugh.tyhô'ti sıfat kibirli, kendini beğenmiş, mağrur
HAUL : English Turkish Redhouse
haulhôl fiil
çekmek.
taşımak.
denizcilikle ilgili vira etmek.
(rüzgâr, gemi) yön değiştirmek, dönmek. isim
çekme, çekiş.
bir ağda çıkarılan balıklar.
taşıma uzaklığı.
taşınılan şey
HAUL OVER THE COALS : English Turkish Redhouse
haşlamak, azarlamak
HAUL SOMEONE OVER THE COALS : English Turkish Redhouse
irini azarlamak/haşlamak
HAUNCH : English Turkish Redhouse
haunchhônç isim
kalça.
çoğul kıç, popo.
but; sağrı
HAUNT : English Turkish Redhouse
haunthônt fiil
(hortlak veya ruhlar) sık sık uğramak.
usandırmak.
akıldan çıkmamak.
sık sık gitmek, dadanmak.
sürekli yanında bulunmak. isim sık sık gidilen yer, uğrak, uğrak yeri
HAUNTED : English Turkish Redhouse
haunt.edsıfat tekin olmayan, perili
HAUNTING : English Turkish Redhouse
haunt.ingsıfat zor unutulan, akıldan çıkmayan
HAUTEUR : English Turkish Redhouse
hau.teurhotır' isim kibir, gurur
HAVE : English Turkish Redhouse
havehäv fiil (had, having) kuraldışı çekimleri: şimdiki zaman I, you, we, they have; he, she it has; geçmiş zaman had.
sahip olmak;
si olmak.
almak; elinde tutmak.
elde etmek, ele geçirmek.
yapmak, etmek; yaptırmak, ettirmek.
konuşma dili aldatmak.
konuşma dili cinsel ilişkide bulunmak. Yardımcı fiil olarak geçmiş zamanı gösterir: I have gone. Gittim
HAVE A BALL : English Turkish Redhouse
konuşma diliçok eğlenmek
HAVE A BATH : English Turkish Redhouse
anyo yapmak, yıkanmak
HAVE A BEARING ON : English Turkish Redhouse
ile ilgisi olmak;
i etkilemek
HAVE A BEE IN ONE'S BONNET : English Turkish Redhouse
ir fikri kafasına takmış olmak
HAVE A BIG LEAD : English Turkish Redhouse
çok önde olmak
HAVE A BLAST : English Turkish Redhouse
konuşma diliçok eğlenmek
HAVE A BM : English Turkish Redhouse
üyük aptes bozmak
HAVE A BONE TO PICK WITH : English Turkish Redhouse
ile paylaşılacak kozu olmak
HAVE A BONE TO PICK WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse
iriyle paylaşacak kozu olmak, halledilecek davası olmak
HAVE A BOWEL MOVEMENT : English Turkish Redhouse
üyük aptes bozmak
HAVE A CHANGE OF HEART : English Turkish Redhouse
fikir veya davranışlarını değiştirmek
HAVE A CHIP ON ONE'S SHOULDER : English Turkish Redhouse
çok alıngan olmak
HAVE A CRUSH ON SOMEONE : English Turkish Redhouse
konuşma dilibirine fena halde tutulmak
HAVE A FEELING FOR : English Turkish Redhouse
-in dilinden anlamak: She has a feeling for animals. Hayvanların dilinden anlar
HAVE A FIELD DAY : English Turkish Redhouse
bayram etmek.
with makaraya almak, sarakaya almak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani