Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
HOMOGENIZED : English Turkish Redhouse

ho.mog.e.nizedsıfat homoqenize: homogenized milk homojenize süt

HOMOGENIZER : English Turkish Redhouse

ho.mog.e.nizerisim homoqenleştirici

HOMOLOGOUS : English Turkish Redhouse

ho.mol.o.goushomal'ıgıs sıfat homolog

HOMONYM : English Turkish Redhouse

hom.o.nymham'ınîm, ho'mınîm isim eşadlı

HOMOSEXUAL : English Turkish Redhouse

ho.mo.sex.u.alhomısek'şuwıl isim, sıfat homoseksüel, eşcinsel

HON. : English Turkish Redhouse

Hon.kısaltma Honorable

HONDURAN : English Turkish Redhouse

Hon.du.ranhandur'ın, handyur'ın isim Honduraslı. sıfat
Honduras, Honduras'a özgü.
Honduraslı

HONDURAS : English Turkish Redhouse

Hon.du.rashandur'ıs, handyur'ıs isim Honduras

HONE : English Turkish Redhouse

honehon fiil bilemek

HONEST : English Turkish Redhouse

hon.estan'îst sıfat
dürüst, namuslu.
hilesiz

HOSTESS : English Turkish Redhouse

host.esshos'tîs isim
ev sahibesi.
garson kadın.
konsomatris.
hostes

HOSTILE : English Turkish Redhouse

hos.tilehas'tıl, has'tayl sıfat düşman, düşmanca, saldırgan

HOSTILITY : English Turkish Redhouse

hos.til.i.tyhastîl'ıti isim
düşmanlık.
çoğul savaş, çarpışmalar

HOT : English Turkish Redhouse

hothat sıfat (hotter, hottest)
sıcak, kızgın.
acı (biber v.b.).
şiddetli, sert.
yüksek gerilimli akım taşıyan (tel).
yeni, taze (haber v.b.).
radyoaktif.
kızışmış, şehvetli.
argo çalıntı veya kaçak (mal)

HOT AIR : English Turkish Redhouse

argoboş laf, martaval, atmasyon

HOT CHOCOLATE : English Turkish Redhouse

sütlü kakao

HOT DOG : English Turkish Redhouse

bir çeşit sosis.
bu sosisle yapılan sandviç, sosisli sandviç

HOT LINE : English Turkish Redhouse

direkt telefon hattı (özellikle devlet başkanları arasında).
her zaman cevap veren imdat telefonu

HOT PEPPER : English Turkish Redhouse

acı biber

HOT PLATE : English Turkish Redhouse

elektrikli ocak; elektrik ocağı

HOT SPRING : English Turkish Redhouse

kaplıca

HOT-BLOODED : English Turkish Redhouse

hot-blood.edhat'bl^d'îd sıfat
çabuk parlayan (kimse).
(cinsel açıdan) ateşli

HOT-WATER BOTTLE : English Turkish Redhouse

sıcak su torbası, buyot

HOTBED : English Turkish Redhouse

hot.bedhat'bed isim
camekânda bulunan gübreli toprak.
(fesat, kötülük, huzursuzluk) kaynağı veya yuvası

HOTCHPOT : English Turkish Redhouse

hotch.pothaç'pat isim bakınız hodgepodge