Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
IMPURE : English Turkish Redhouse

im.pureîmpyûr' sıfat
kirli, pis, murdar.
karışık, katışık.
iffetsiz

IMPURITY : English Turkish Redhouse

im.pu.ri.tyisim
kirlilik, pislik, murdarlık.
katışıklık.
saflığı bozan şey, yabancı madde, katışkı

IMPUTE : English Turkish Redhouse

im.puteîmpyut' fiil
atfetmek.
üstüne yıkmak, yüklemek.
vermek

IN : English Turkish Redhouse

inîn zarf
içeride; içeriye; içine.
evde.
görev başında.
mevsimi gelmiş.
moda, gözde

IN A BAD WAY : English Turkish Redhouse

kötü bir durumda.
tehlikede.
çok hasta

IN A BIG WAY : English Turkish Redhouse

üyük çapta

IN A BODY : English Turkish Redhouse

hep birlikte/beraber

IN A BREEZE : English Turkish Redhouse

kolaylıkla

IN A COON'S AGE : English Turkish Redhouse

konuşma diliçoktandır, epeydir

IN A DAZE : English Turkish Redhouse

sersem sepelek

IN A FERMENT : English Turkish Redhouse

kargaşalık içinde

IN A FLASH : English Turkish Redhouse

yıldırım hızıyla

IN A GOOD LIGHT : English Turkish Redhouse

(bir şeyi) iyimser olarak (görmek)

IN A HURRY : English Turkish Redhouse

acele ile, telaşla

IN A JIFFY : English Turkish Redhouse

hemen

IN A LATHER : English Turkish Redhouse

konuşma diliheyecanlı

IN A LUMP SUM : English Turkish Redhouse

peşin ve taksitsiz olarak

IN A MANNER OF SPEAKING : English Turkish Redhouse

ir anlamda

IN A MONOTONE : English Turkish Redhouse

monoton bir şekilde, sesini alçaltıp yükseltmeden

IN A NUTSHELL : English Turkish Redhouse

az ve öz olarak

IN A PINCH : English Turkish Redhouse

gerektiğinde, gereğinde; sıkışınca

IN A ROUNDABOUT WAY : English Turkish Redhouse

dolambaçlı yoldan.
dolaylı yoldan, dolaylı olarak

IN A SLAPDASH MANNER : English Turkish Redhouse

gelişigüzel, baştan savma

IN A SMALL WAY : English Turkish Redhouse

azıcık, küçük çapta

IN A STATE OF UNDRESS : English Turkish Redhouse

çıplak