Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
IN DISMAY : English Turkish Redhouse

dehşet içinde, dehşetle

IN DISREPAIR : English Turkish Redhouse

tamire muhtaç, harap

IN DOUBT : English Turkish Redhouse

kuşkulu, şüpheli, henüz belli olmayan

IN DUE COURSE : English Turkish Redhouse

zamanı/vakti gelince.
zamanla

IN DUE TIME : English Turkish Redhouse

zamanı/vakti gelince.
zamanla

IN DUPLICATE : English Turkish Redhouse

iki suret halinde

IN EARNEST : English Turkish Redhouse

ciddi olarak, ciddi, gerçekten.
bayağı, çok

IN EASY CIRCUMSTANCES : English Turkish Redhouse

hali vakti yerinde, varlıklı

IN EFFECT : English Turkish Redhouse

aslında.
yürürlükte

IN EXCESS OF : English Turkish Redhouse

-den fazla,
i geçen

IN FACT : English Turkish Redhouse

aslında; haddi zatında: He is, in fact, ninety five. Aslınde doksan beş yaşında

IN FAVOR OF : English Turkish Redhouse

-in lehinde,
in lehine,
den yana,
in taraftarı

IN FEAR AND TREMBLING : English Turkish Redhouse

korkudan titreyerek

IN FINE FETTLE : English Turkish Redhouse

keyfi yerinde

IN FLAMES : English Turkish Redhouse

alevler içinde

IN FOCUS : English Turkish Redhouse

iyi odaklanmış

IN FRONT OF : English Turkish Redhouse

önünde: in front of the building binanın önünde

IN FULL VIEW : English Turkish Redhouse

tam göz önünde

IN FUN : English Turkish Redhouse

şakadan

IN GENERAL : English Turkish Redhouse

genellikle, genel olarak

IN GOOD COMPANY : English Turkish Redhouse

iyi arkadaşlarla

IN GOOD FAITH : English Turkish Redhouse

sadece birinin sözüne güvenerek

IN GOOD SPIRITS : English Turkish Redhouse

keyfi yerinde

IN GOOD TIME : English Turkish Redhouse

biraz erken.
vaktinde, önceden belirlenen zamanda.
süresi gelince